Çerez Ayarları

Web sitemizdeki içeriklerden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için 6698 Sayılı Kişisel Verilerin korunması Kanunu'na (KVKK) ve Avrupa Birliği Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR) uygun olarak çerezleri kullanıyoruz. Sitenin düzgün çalışması için gerekli zorunlu çerezlerin kullanılmasını istemiyorsanız ziyaretinizi sonlandırmalısınız. Diğer çerezler yönünden ise lütfen tercihlerinizi belirleyiniz.

Analitik Çerezler

Kişisel Veri Saklama ve İmha Politikası


Bu işlem birkaç saniye sürebilir lütfen bekleyiniz.

REFİK DURBAŞ'A CEVAP YAZIMIZ

11Ağustos 2004



SAYIN REFİK DURBAŞ

SABAH GAZETESİ
SABAH POSTA KUTUSU

11 Ağustos 2004 tarihli Sabah  Gazetesi'nde yayınladığınız Mehmet Koçak imzalı mektupta ileri sürülen, eczacıların kendi çıkarlarını gözettikleri iddiası bir yönüyle doğrudur. Çünkü Türkiye'de eczacıların çıkarı halkın çıkarıyla örtüşmektedir. Eczacılar ulusal ilaç politikasını ve yerli ilaç endüstrisini savunmaktadırlar. Bundan daha doğal bir şey olamaz.

İddianın yanlış yönüne gelince, eczacılar Türkiye'de üyelerinin örgütlülüğü açısından en başarılı meslek grubudur. Yayınlanan her yönetmelik, yasa ve tüzük, eczacılar tarafından dikkatle izlenir ve bu konuda bilgi sahibidirler. Eczacılar pazarın %40'ını oluşturan ithal ilaçları 15-30 günlük vadelerle alırlar, sınırlı sayıdaki yerli üretilen ilacı 90 günlük vadelerle alırlar. Kamuya verdikleri tüm ilaçların parasını ise 3-4 aydan önce alamamaktadırlar. Eczacılar bu durumdan şikayet etmekte son derece haklıdırlar. Cumartesi dahil günde 10 saat eczanesinde mesai yapan eczacının emeğinin karşılığını almak için mücadele etmesinin duygu sömürüsüyle bir ilgisi olamaz. Bu emek, sadece eczanede yapılan mesaiyi değil, mesleki eğitim, bilgi ve birikimi de kapsamaktadır. >Sn. Koçak'ın eczacıların ithal ilaçlardaki kur farkından doğan zararlarının kuruşuna kadar ödendiği iddiası doğru değildir. İlaç ithalatçılarının haksız kazançları eczacıların sırtına yüklenmiş, eczacılar pahalı aldıkları ilaçları ucuza satmak zorunda kalmışlar, bu zararın ise ancak sembolik bir kısmı eczacılara ödenmiştir.

Yabancı sermayeli ilaç firmalarının yayın organı olan Farmaskop Dergisi'nden bilgilenen Sayın Mehmet Koçak, yabancı ilaç tekellerinin çıkarını savunmamızı mı beklemektedir? Bugünlerde yoğun bir biçimde basında tartışılan Roche örneğinde olduğu gibi, yabancı ilaç tekellerinin ülkemizi nasıl soyduğu belgelenmişken yayınlanan Sn. Mehmet Koçak'ın yazısı üzerine bu açıklamayı yapma gereği duyduk.

Saygılarımla.

 

İstanbul Eczacı Odası
Adına
Başkan
Ecz. Zafer KAPLAN

 

REFİK DURBAŞ'A CEVAP YAZIMIZ. 11Ağustos 2004 SAYIN REFİK DURBAŞ SABAH GAZETESİ SABAH POSTA KUTUSU 11 Ağustos 2004 tarihli Sabah  Gazetesi'nde yayınladığınız Mehmet Koçak imzalı mektupta ileri sürülen, eczacıların kendi çıkarlarını gözettikleri iddiası bir yönüyle doğrudur. Çünkü Türkiye'de eczacıların çıkarı halkın çıkarıyla örtüşmektedir. Eczacılar ulusal ilaç politikasını ve yerli ilaç endüstrisini savunmaktadırlar. Bundan daha doğal bir şey olamaz. İddianın yanlış yönüne gelince, eczacılar Türkiye'de üyelerinin örgütlülüğü açısından en başarılı meslek grubudur. Yayınlanan her yönetmelik, yasa ve tüzük, eczacılar tarafından dikkatle izlenir ve bu konuda bilgi sahibidirler. Eczacılar pazarın %40'ını oluşturan ithal ilaçları 15-30 günlük vadelerle alırlar, sınırlı sayıdaki yerli üretilen ilacı 90 günlük vadelerle alırlar. Kamuya verdikleri tüm ilaçların parasını ise 3-4 aydan önce alamamaktadırlar. Eczacılar bu durumdan şikayet etmekte son derece haklıdırlar. Cumartesi dahil günde 10 saat eczanesinde mesai yapan eczacının emeğinin karşılığını almak için mücadele etmesinin duygu sömürüsüyle bir ilgisi olamaz. Bu emek, sadece eczanede yapılan mesaiyi değil, mesleki eğitim, bilgi ve birikimi de kapsamaktadır. >Sn. Koçak'ın eczacıların ithal ilaçlardaki kur farkından doğan zararlarının kuruşuna kadar ödendiği iddiası doğru değildir. İlaç ithalatçılarının haksız kazançları eczacıların sırtına yüklenmiş, eczacılar pahalı aldıkları ilaçları ucuza satmak zorunda kalmışlar, bu zararın ise ancak sembolik bir kısmı eczacılara ödenmiştir. Yabancı sermayeli ilaç firmalarının yayın organı olan Farmaskop Dergisi'nden bilgilenen Sayın Mehmet Koçak, yabancı ilaç tekellerinin çıkarını savunmamızı mı beklemektedir? Bugünlerde yoğun bir biçimde basında tartışılan Roche örneğinde olduğu gibi, yabancı ilaç tekellerinin ülkemizi nasıl soyduğu belgelenmişken yayınlanan Sn. Mehmet Koçak'ın yazısı üzerine bu açıklamayı yapma gereği duyduk. Saygılarımla.   İstanbul Eczacı Odası Adına Başkan Ecz. Zafer KAPLAN