Çerez Ayarları

Web sitemizdeki içeriklerden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için 6698 Sayılı Kişisel Verilerin korunması Kanunu'na (KVKK) ve Avrupa Birliği Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR) uygun olarak çerezleri kullanıyoruz. Sitenin düzgün çalışması için gerekli zorunlu çerezlerin kullanılmasını istemiyorsanız ziyaretinizi sonlandırmalısınız. Diğer çerezler yönünden ise lütfen tercihlerinizi belirleyiniz.

Analitik Çerezler

Kişisel Veri Saklama ve İmha Politikası


Bu işlem birkaç saniye sürebilir lütfen bekleyiniz.

2021 Aklın ve Bilimin Yılı Olsun

Değerli Meslektaşlarım;

 

Belki birçoğumuz, yaşamımız boyunca ilk defa, biten bir yılın ardından “İyi ki bitti” diyoruz. 2020 yılı hepimiz için son derece sıkıntılı, deyim yerindeyse kabus gibi bir yıl oldu. Ülkemizde çığ düşmesi, deprem, sel gibi olağanüstü doğa olayları ile başlayan, sonrasında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisiyle süren 2020 yılı inşallah tüm bu felaketleri de alıp gider.

 

Öyle bir süreç yaşadık ki, biz eczacılar cephede en ön safta mücadele ederken sağlıkçılar arasında sayılmamanın acısını hissettik. THY tarafından sağlıkçılara indirimli bilet imkanı sunulurken eczacılar unutuldu, müdahale ederek kapsama alındık. Sağlık Bakanı sağlıkçılara teşekkür ederken eczacılar unutuldu, müdahale ederek hatırlatıldık. Sağlıkçılara ücretsiz aşı gündeme geldiğinde yine unutulduk, yine müdahale etmek zorunda kaldık…

 

Kesintisiz sağlık hizmetinin ve kesintisiz ilaç hizmetinin son derece önemli olduğu böyle bir süreçte, Bilim Kurulunda eczacılar yoktu, illerde kurulan pandemi kurullarında eczacılar yoktu. Bizlerden 7/24 kesintisiz ilaç hizmeti vermemizi bekleyenler, bizim düşüncelerimize ihtiyaç duymadılar.

 

Tüm Türkiye’de, 1. Basamak Sağlık Kuruluşu olan eczanelerimizde toplum sağlığını korumak adına olağanüstü bir mücadele örneği gösterdik.

 

Dağıtmayı beceremedikleri ücretsiz maskeleri, devletin yükünü azaltmak için gönüllü olarak vatandaşlarımıza dağıttık. Bir türlü e-reçete olarak yazılmasını sağlayamadığımız Covid + teşhisli manuel reçeteleri karşılayarak hastalarımıza hizmet verdik. Raflarımızda olması gereken ilaçlarımızın kamulaştırılarak, ekonomik kayba uğramamıza rağmen hastanelerden verilmesine itiraz etmedik. Coronavirüsten korunmak için devletten istediğimiz tedbirlerin hiçbirinin sağlanmamasına ses çıkarmadık. Dedik ki; bu olağanüstü bir süreç, önce toplum sağlığı…

 

Her birimiz aklımızın ve imkanlarımızın elverdiği ölçüde tedbirlerimizi aldık. Toplum sağlığını korumak için önce kendimizi, çalışanlarımızı, ailelerimizi korumaya çalıştık. Ne yazık ki hepimiz bunu başaramadık. Ateş çok yakınlarımıza, içimize düştü. Toplum sağlığını korumaya çalışırken meslektaşlarımızı, çalışma arkadaşlarımızı kaybettik. Tüm kayıplarımızı bir kez daha rahmetle anıyor, mekanlarının cennet olmasını diliyorum.

 

Bizler örgütlü, disiplinli bir mesleğin mensuplarıyız. Örgütlü gücümüzü tarihimiz boyunca defalarca kanıtlamış bireyleriz. Bu olağanüstü süreçte tepe örgütümüz tarafından yalnız bırakılmamıza rağmen geçmişimizden gelen örgütlü davranış anlayışıyla, mesleğimizin hakkını vererek tüm ülkede kesintisiz ilaç hizmeti vermeyi sürdürdük. Can kayıplarımız olmasına, birçok eczanemiz Covid-19’dan dolayı kapanmasına rağmen ilaç hizmetini asla kesintiye uğratmadık.

 

Bizler canla başla mücadele ederken, mücadelemizi ve katkılarımızı alkışlaması ve takdir etmesi gerekenlerden ilginç bir teşekkür (!) aldık. Bizlerin birlikteliğini, örgütlü gücümüzü bölmek, zayıflatmak istediler. Önce baroların seçim yasasını değiştirdiler, şimdi sırada tabipler ve eczacılar var dediler. Kendileri için her türlü tedbiri alarak sıfır riskle pandemi sürecini yönetmeye çalışanlar, bu süreçte hayatlarını ortaya koyup en ön cephede savaşarak yüzlerce kayıp veren sağlıkçılara minnet duymaları gerekirken onları bölme, parçalama telaşına düştüler. Neresinden bakarsanız bakın, tam bir skandal, tam bir rezalet! Covid-19 süreci yaşanırken meslek örgütlerine ilişkin karanlık planlar hazırlamak izaha muhtaç bir durum.

 

Hastanelerin birçoğunun pandemi hastanesine dönüşmesi, Aile Sağlığı Merkezlerinin poliklinik hizmetini neredeyse durdurması, alışveriş merkezlerinin 2,5 ay gibi bir süre kapalı kalması, sokağa çıkma yasağı kararları eczane ekonomilerimizi olumsuz etkiledi. Birçok ilacımız ile ilgili miat problemi yaşadık, ödeme sıkıntısına düşen meslektaşlarımız oldu. Bu sıkıntılara dair devlete yaptığımız çağrıların hiçbiri karşılık bulmadı. Yine kendi başımızın çaresine bakmak zorunda kaldık.

 

Sürecin yoğunluğundan dolayı odaklanmaya bir türlü fırsat bulamadığımız mesleki sorunlarımız bu dönemde daha fazla önem kazandı. Çok da sağlıklı bir şekilde yürütemediğimiz SGK protokol görüşmeleri sonucunda maalesef ehven-i şer bir protokol imzalamak zorunda kaldık. Canımızı yakan cezai maddelerde ciddi bir iyileştirme yapamamanın yanı sıra ekonomik olarak da anlamlı bir kazanım sağlayamadık.

 

İFK'nın güncellenmesi için sesimiz daha gür çıkmalı

 

Yıllardır İlaç Fiyat Kararnamesi’nin güncellenmesini talep ediyor, görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Bu konuda tüm meslek örgütleri, kooperatifler, dernekler olarak sesimizi daha gür bir şekilde çıkarmalı ve İlaç Fiyat Kararnamesi’nin güncellenmesini bir an önce sağlamalıyız. Bu konuda ihtiyacımız olan tek şey Birliğimizin kararlı olması. Bu konuda elimizden gelen her türlü desteği sonuna kadar vermeye hazırız.

 

Bir yandan pandemiyle bir yandan ekonomik sorunlarla boğuşurken akla, hayale gelmeyecek olaylarla karşılaştık. Bizler toplum sağlığını korumaya çalışırken birileri ekmeğimize göz dikti. Eczanelerimiz sayesinde marka değeri kazanan bazı firmaların, daha çok para kazanmak amacıyla bizi sırtımızdan bıçakladıklarına şahit olduk. Pandemiyi fırsata çevirmek isteyen bu firmalar eczanelerimizde bulunan ürünlerini eczane dışına, marketlere, internet üzerinden satışa çıkarmaya başladılar. Daha saçma ne olabilir ki derken internet kanalıyla ikinci el, az kullanılmış ilaç satışlarına şahit olduk. Toplum olarak hayatın her alanında tam bir akıl tutulması yaşıyoruz. Dilerim 2021 aklın yılı olur!

 

Değerli Meslektaşlarım;

 

2021’de pandeminin sona ermesini ve hayatın normale dönmesini umarak yeni yılın tüm insanlığa sağlık, mutluluk, huzur ve barış getirmesini diliyor ve yazıma büyük önder Atatürk’ün bir sözüyle son veriyorum:

 

“Çok çalışmaya mecburuz. Çalışmak demek ise boşuna yorulmak terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü medeni buluşlardan azami derecede yararlanmak zorunludur.”

 

 

İstanbul Eczacı Odası Başkanı
Ecz. Zafer Cenap Sarıalioğlu

2021 Aklın ve Bilimin Yılı Olsun. Değerli Meslektaşlarım; Belki birçoğumuz, yaşamımız boyunca ilk defa, biten bir yılın ardından “İyi ki bitti” diyoruz. 2020 yılı hepimiz için son derece sıkıntılı, deyim yerindeyse kabus gibi bir yıl oldu. Ülkemizde çığ düşmesi, deprem, sel gibi olağanüstü doğa olayları ile başlayan, sonrasında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisiyle süren 2020 yılı inşallah tüm bu felaketleri de alıp gider. Öyle bir süreç yaşadık ki, biz eczacılar cephede en ön safta mücadele ederken sağlıkçılar arasında sayılmamanın acısını hissettik. THY tarafından sağlıkçılara indirimli bilet imkanı sunulurken eczacılar unutuldu, müdahale ederek kapsama alındık. Sağlık Bakanı sağlıkçılara teşekkür ederken eczacılar unutuldu, müdahale ederek hatırlatıldık. Sağlıkçılara ücretsiz aşı gündeme geldiğinde yine unutulduk, yine müdahale etmek zorunda kaldık… Kesintisiz sağlık hizmetinin ve kesintisiz ilaç hizmetinin son derece önemli olduğu böyle bir süreçte, Bilim Kurulunda eczacılar yoktu, illerde kurulan pandemi kurullarında eczacılar yoktu. Bizlerden 7/24 kesintisiz ilaç hizmeti vermemizi bekleyenler, bizim düşüncelerimize ihtiyaç duymadılar. Tüm Türkiye’de, 1. Basamak Sağlık Kuruluşu olan eczanelerimizde toplum sağlığını korumak adına olağanüstü bir mücadele örneği gösterdik. Dağıtmayı beceremedikleri ücretsiz maskeleri, devletin yükünü azaltmak için gönüllü olarak vatandaşlarımıza dağıttık. Bir türlü e-reçete olarak yazılmasını sağlayamadığımız Covid + teşhisli manuel reçeteleri karşılayarak hastalarımıza hizmet verdik. Raflarımızda olması gereken ilaçlarımızın kamulaştırılarak, ekonomik kayba uğramamıza rağmen hastanelerden verilmesine itiraz etmedik.Coronavirüsten korunmak için devletten istediğimiz tedbirlerin hiçbirinin sağlanmamasına ses çıkarmadık. Dedik ki; bu olağanüstü bir süreç, önce toplum sağlığı… Her birimiz aklımızın ve imkanlarımızın elverdiği ölçüde tedbirlerimizi aldık. Toplum sağlığını korumak için önce kendimizi, çalışanlarımızı, ailelerimizi korumaya çalıştık. Ne yazık ki hepimiz bunu başaramadık. Ateş çok yakınlarımıza, içimize düştü. Toplum sağlığını korumaya çalışırken meslektaşlarımızı, çalışma arkadaşlarımızı kaybettik. Tüm kayıplarımızı bir kez daha rahmetle anıyor, mekanlarının cennet olmasını diliyorum. Bizler örgütlü, disiplinli bir mesleğin mensuplarıyız. Örgütlü gücümüzü tarihimiz boyunca defalarca kanıtlamış bireyleriz. Bu olağanüstü süreçte tepe örgütümüz tarafından yalnız bırakılmamıza rağmen geçmişimizden gelen örgütlü davranış anlayışıyla, mesleğimizin hakkını vererek tüm ülkede kesintisiz ilaç hizmeti vermeyi sürdürdük. Can kayıplarımız olmasına, birçok eczanemiz Covid-19’dan dolayı kapanmasına rağmen ilaç hizmetini asla kesintiye uğratmadık. Bizler canla başla mücadele ederken, mücadelemizi ve katkılarımızı alkışlaması ve takdir etmesi gerekenlerden ilginç bir teşekkür (!) aldık. Bizlerin birlikteliğini, örgütlü gücümüzü bölmek, zayıflatmak istediler. Önce baroların seçim yasasını değiştirdiler, şimdi sırada tabipler ve eczacılar var dediler. Kendileri için her türlü tedbiri alarak sıfır riskle pandemi sürecini yönetmeye çalışanlar, bu süreçte hayatlarını ortaya koyup en ön cephede savaşarak yüzlerce kayıp veren sağlıkçılara minnet duymaları gerekirken onları bölme, parçalama telaşına düştüler. Neresinden bakarsanız bakın, tam bir skandal, tam bir rezalet! Covid-19 süreci yaşanırken meslek örgütlerine ilişkin karanlık planlar hazırlamak izaha muhtaç bir durum. Hastanelerin birçoğunun pandemi hastanesine dönüşmesi, Aile Sağlığı Merkezlerinin poliklinik hizmetini neredeyse durdurması, alışveriş merkezlerinin 2,5 ay gibi bir süre kapalı kalması, sokağa çıkma yasağı kararları eczane ekonomilerimizi olumsuz etkiledi. Birçok ilacımız ile ilgili miat problemi yaşadık, ödeme sıkıntısına düşen meslektaşlarımız oldu. Bu sıkıntılara dair devlete yaptığımız çağrıların hiçbiri karşılık bulmadı. Yine kendi başımızın çaresine bakmak zorunda kaldık. Sürecin yoğunluğundan dolayı odaklanmaya bir türlü fırsat bulamadığımız mesleki sorunlarımız bu dönemde daha fazla önem kazandı. Çok da sağlıklı bir şekilde yürütemediğimiz SGK protokol görüşmeleri sonucunda maalesef ehven-i şer bir protokol imzalamak zorunda kaldık. Canımızı yakan cezai maddelerde ciddi bir iyileştirme yapamamanın yanı sıra ekonomik olarak da anlamlı bir kazanım sağlayamadık. İFK'nın güncellenmesi için sesimiz daha gür çıkmalı Yıllardır İlaç Fiyat Kararnamesi’nin güncellenmesini talep ediyor, görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Bu konuda tüm meslek örgütleri, kooperatifler, dernekler olarak sesimizi daha gür bir şekilde çıkarmalı ve İlaç Fiyat Kararnamesi’nin güncellenmesini bir an önce sağlamalıyız. Bu konuda ihtiyacımız olan tek şey Birliğimizin kararlı olması. Bu konuda elimizden gelen her türlü desteği sonuna kadar vermeye hazırız. Bir yandan pandemiyle bir yandan ekonomik sorunlarla boğuşurken akla, hayale gelmeyecek olaylarla karşılaştık. Bizler toplum sağlığını korumaya çalışırken birileri ekmeğimize göz dikti. Eczanelerimiz sayesinde marka değeri kazanan bazı firmaların, daha çok para kazanmak amacıyla bizi sırtımızdan bıçakladıklarına şahit olduk. Pandemiyi fırsata çevirmek isteyen bu firmalar eczanelerimizde bulunan ürünlerini eczane dışına, marketlere, internet üzerinden satışa çıkarmaya başladılar. Daha saçma ne olabilir ki derken internet kanalıyla ikinci el, az kullanılmış ilaç satışlarına şahit olduk. Toplum olarak hayatın her alanında tam bir akıl tutulması yaşıyoruz. Dilerim 2021 aklın yılı olur! Değerli Meslektaşlarım; 2021’de pandeminin sona ermesini ve hayatın normale dönmesini umarak yeni yılın tüm insanlığa sağlık, mutluluk, huzur ve barış getirmesini diliyor ve yazıma büyük önder Atatürk’ün bir sözüyle son veriyorum: “Çok çalışmaya mecburuz. Çalışmak demek ise boşuna yorulmak terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü medeni buluşlardan azami derecede yararlanmak zorunludur.” İstanbul Eczacı Odası BaşkanıEcz. Zafer Cenap Sarıalioğlu