SEVGİLİ MESLEKTAŞLARIMIZ
“İlaçlar %10 ucuzlayacak” iddiası ile gerçekleştirilmekte olan, yalnızca eczacının ilaçtaki hakkının ilaç tekellerine devredilerek, zaten 700 eczanenin kapandığı bugünkü kriz ortamında, küçük ve orta ölçekli eczanelerin bütünüyle yok edilmesini ve bu alanın tekelci sermaye gruplarının “zincir eczaneler projesi”’ne açılmasını hedefleyen bir oyundur ..
Sağlık Bakanlığı’nın “ilaç fiyatlarını ucuzlattım” iddiası bir aldatmacadır. Geçen sene de “ithal ilacı %25 ucuzlattım” demişti. Ama, bu iddia yıl sonunda %135 zam fiyaskosu ile sonuçlanmıştı.
Bu ülkede ilacı ucuzlatmak isteyen önce “ithal ilaç soygunu”’ na derhal, “dur”, demelidir. Bir kararname ile ülkemizde eşdeğeri olan ilaçların ithali önlenerek bir günde milyarlarca dolarlık tasarruf yapılabilir. İşte halkımıza sunabileceğiniz birkaç örnek ;
İthal İlaç Eşdeğer Yerli İlaç
Zovirax Krem : 14.980.000 TL Virosil Krem: : 2.687.000 TL
Timoptic Damla : 13.624.000 TL Timosol Damla : 3.485.000 TL
Tobrex Damla : 10.300.000 TL Tobrased Damla: : 3.391.000 TL
İlaç fiyatlarında kalıcı ucuzluk sağlamak isteyen, fiyatlar belirlenirken gerekeni yapar. Oysa ilaç maliyetini şişiren tüm unsurlar aynen devam ediyor. Örneğin, hammadde fiyatları denetlenmiyor, 2001 yılının ilk 6 ayında kredi faizleri % 32 oranında finansman giderleri adı altında ilaç maliyetine ekleniyor, 1 tek $ dahi harcanmadığı halde AR-GE giderlerinden söz ediliyor.
Böyle olduğu için, kimi ilaç firmaları büyük ihalelerde piyasa fiyatının yarısına hatta 1/3-1/4’üne varan indirimler yapabiliyor. Gerçekten ülkesini ve halkını düşünen, şov yapmayı bir kenara bırakıp, biz eczacıların yıllardır yaptığı gibi, bu gerçeklerin üzerine gider.
1999’ da yürürlüğe giren Patent Anlaşması yabancı ilaç tekellerine, ürettikleri ilacı istediği fiyatla satma olanağı veriyor. Çünkü, artık biliyorsunuz ki ülkemizde bu ilaçların yerli eşdeğerlerini üretmek yasaklanacak.
Sevgili arkadaşlar,
Biz eczacılar, her zaman ucuz ilacı savunduk. Bunun için “eşdeğer ilaç” kavramını kamuoyunun gündemine taşıdık. Küçük sermayemizle emeğimizi harmanlayıp, 15 yıllık tahsil hayatı boyunca edindiğimiz bilgileri halkımızın hizmetine sunduk. Aylarca, kurumlardan paramızı alamadığımız halde, kendimiz vade farkı öderken, fedakarlık gösterip kamu kurumlarına ilaç vermeye devam ettik.
Katılım süreci içinde olduğumuz Avrupa Birliği ülkelerinde, minimum %35 eczacı hakkı söz konusu iken, bizlerin %20 olan karlılığı, devlete yaptığımız %5 ıskonto ile %15’e inmektedir. İşletme giderlerimizi dahi karşılamaktan uzak bu rakamlarla varlığımızı sürdürmek olanaksız hale gelecektir. Talebimiz; Eczacılık Meslek Hakkının sağlık hizmetini sürdürebileceğimiz bir orana yükseltilmesidir. Bunun için yalnızca Bakanlar Kurulunun bir karar alarak, “ilaç fiyat kararnamesi” içinde bir düzenleme yapması yeterlidir.
“Yaşamak” ve “Yaşatmak” için başvuracağımız eylemlilik sürecinin önemli bir halkası olan “2 Günlük Kepenk Kapatma” kararı, bildiğiniz gibi binlerce eczacının hep birlikte aldığı ve mesleğimizi yaşatmak adına yine hep birlikte uygulayacağımız bir karardır. Eczacının istemeden geldiği bu noktada hiçbir gözdağı birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya yetmeyecektir. Çünkü, bu bir yaşam mücadelesidir. Zaten 6197 Sayılı Yasanın 45. Maddesi açıktır: “Mazeretsiz olarak 30 gün müddetle eczanesini kapalı bırakan eczacılar 50 liradan, 500 liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.” Açıkça görüldüğü gibi böyle bir nedenle başkaca bir yaptırım söz konusu olamaz.
ECZANELER KAPANMASIN! KAR DEĞİL MESLEK HAKKIMIZI İSTİYORUZ
ECZANELER KAPANMASIN! KAR DEĞİL MESLEK HAKKIMIZI İSTİYORUZ.. SEVGİLİ MESLEKTAŞLARIMIZ
“İlaçlar %10 ucuzlayacak” iddiası ile gerçekleştirilmekte olan, yalnızca eczacının ilaçtaki hakkının ilaç tekellerine devredilerek, zaten 700 eczanenin kapandığı bugünkü kriz ortamında, küçük ve orta ölçekli eczanelerin bütünüyle yok edilmesini ve bu alanın tekelci sermaye gruplarının “zincir eczaneler projesi”’ne açılmasını hedefleyen bir oyundur ..
Sağlık Bakanlığı’nın “ilaç fiyatlarını ucuzlattım” iddiası bir aldatmacadır. Geçen sene de “ithal ilacı %25 ucuzlattım” demişti. Ama, bu iddia yıl sonunda %135 zam fiyaskosu ile sonuçlanmıştı.
Bu ülkede ilacı ucuzlatmak isteyen önce “ithal ilaç soygunu”’ na derhal, “dur”, demelidir. Bir kararname ile ülkemizde eşdeğeri olan ilaçların ithali önlenerek bir günde milyarlarca dolarlık tasarruf yapılabilir. İşte halkımıza sunabileceğiniz birkaç örnek ;
İthal İlaç Eşdeğer Yerli İlaç
Zovirax Krem : 14.980.000 TL Virosil Krem: : 2.687.000 TL
Timoptic Damla : 13.624.000 TL Timosol Damla : 3.485.000 TL
Tobrex Damla : 10.300.000 TL Tobrased Damla: : 3.391.000 TL
İlaç fiyatlarında kalıcı ucuzluk sağlamak isteyen, fiyatlar belirlenirken gerekeni yapar. Oysa ilaç maliyetini şişiren tüm unsurlar aynen devam ediyor. Örneğin, hammadde fiyatları denetlenmiyor, 2001 yılının ilk 6 ayında kredi faizleri % 32 oranında finansman giderleri adı altında ilaç maliyetine ekleniyor, 1 tek $ dahi harcanmadığı halde AR-GE giderlerinden söz ediliyor.
Böyle olduğu için, kimi ilaç firmaları büyük ihalelerde piyasa fiyatının yarısına hatta 1/3-1/4’üne varan indirimler yapabiliyor. Gerçekten ülkesini ve halkını düşünen, şov yapmayı bir kenara bırakıp, biz eczacıların yıllardır yaptığı gibi, bu gerçeklerin üzerine gider.
1999’ da yürürlüğe giren Patent Anlaşması yabancı ilaç tekellerine, ürettikleri ilacı istediği fiyatla satma olanağı veriyor. Çünkü, artık biliyorsunuz ki ülkemizde bu ilaçların yerli eşdeğerlerini üretmek yasaklanacak.
Sevgili arkadaşlar,
Biz eczacılar, her zaman ucuz ilacı savunduk. Bunun için “eşdeğer ilaç” kavramını kamuoyunun gündemine taşıdık. Küçük sermayemizle emeğimizi harmanlayıp, 15 yıllık tahsil hayatı boyunca edindiğimiz bilgileri halkımızın hizmetine sunduk. Aylarca, kurumlardan paramızı alamadığımız halde, kendimiz vade farkı öderken, fedakarlık gösterip kamu kurumlarına ilaç vermeye devam ettik.
Katılım süreci içinde olduğumuz Avrupa Birliği ülkelerinde, minimum %35 eczacı hakkı söz konusu iken, bizlerin %20 olan karlılığı, devlete yaptığımız %5 ıskonto ile %15’e inmektedir. İşletme giderlerimizi dahi karşılamaktan uzak bu rakamlarla varlığımızı sürdürmek olanaksız hale gelecektir. Talebimiz; Eczacılık Meslek Hakkının sağlık hizmetini sürdürebileceğimiz bir orana yükseltilmesidir. Bunun için yalnızca Bakanlar Kurulunun bir karar alarak, “ilaç fiyat kararnamesi” içinde bir düzenleme yapması yeterlidir.
“Yaşamak” ve “Yaşatmak” için başvuracağımız eylemlilik sürecinin önemli bir halkası olan “2 Günlük Kepenk Kapatma” kararı, bildiğiniz gibi binlerce eczacının hep birlikte aldığı ve mesleğimizi yaşatmak adına yine hep birlikte uygulayacağımız bir karardır. Eczacının istemeden geldiği bu noktada hiçbir gözdağı birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya yetmeyecektir. Çünkü, bu bir yaşam mücadelesidir. Zaten 6197 Sayılı Yasanın 45. Maddesi açıktır: “Mazeretsiz olarak 30 gün müddetle eczanesini kapalı bırakan eczacılar 50 liradan, 500 liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.” Açıkça görüldüğü gibi böyle bir nedenle başkaca bir yaptırım söz konusu olamaz.
ECZANELER KAPANMASIN! KAR DEĞİL MESLEK HAKKIMIZI İSTİYORUZ
