Çerez Ayarları

Web sitemizdeki içeriklerden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için 6698 Sayılı Kişisel Verilerin korunması Kanunu'na (KVKK) ve Avrupa Birliği Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR) uygun olarak çerezleri kullanıyoruz. Sitenin düzgün çalışması için gerekli zorunlu çerezlerin kullanılmasını istemiyorsanız ziyaretinizi sonlandırmalısınız. Diğer çerezler yönünden ise lütfen tercihlerinizi belirleyiniz.

Analitik Çerezler

Kişisel Veri Saklama ve İmha Politikası


Bu işlem birkaç saniye sürebilir lütfen bekleyiniz.

BASIN TOPLANTISI GENİŞ KATILIMLA YAPILDI

 Basın toplantısı geniş katılımla yapıldı

“İlaçta Dönen Oyun” başlıklı basın toplantımızı bugün Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdik. Basının ve meslektaşlarımızın geniş katılımıyla yapılan toplantıda Oda Başkanımız Ecz. Zafer Kaplan, neden “SSK’lıya ilaç vermeye evet, tek yanlı protokole hayır” dediğimizi açıkladı. Protokolün bu şekliyle eczacılar tarafından uygulanmayacağını ve hukuka aykırı bir protokolle karşı karşıya olduğumuzu belirten Kaplan, basının sorularını yanıtladı. Toplantı için hazırlanan “Basına ve Kamuoyuna” başlıklı metni aşağıda bilginize sunarız.

 

Tarih: 28.12.2004
Sayı: 6610             


BASINA VE KAMUOYUNA

Tüm kamu kurumlarına (SSK dahil) sektör tarafından yapılacak iskonto için pazarlıklar sonuçlandı. 30 milyon SSK’lı da bundan böyle ilaçlarını serbest eczanelerden alabilecek. Öncelikle belirtmeliyiz ki, Türkiye’deki tüm eczacılar, SSK’lı hastaların ayaktan tedavi ilaçlarını vermeyi her zaman istemişlerdir ve bu konuda üstlerine düşeni yapmaya hazırdırlar.

Sözkonusu protokolle yapılacak indirimden, kamunun 1 katrilyon Türk Lirası kazanacağı öne sürülmektedir. Gerçekte ise, kamunun tasarruf etmesi bir yana, ilaç tüketimi ve harcaması katlanarak artacaktır. Bugünkü durumda, Türkiye’de ilaç pazarı her yıl %20’nin üzerinde büyümektedir ve Türkiye’de sağlık harcamasının %50’si ilaca gitmektedir. Dünyaya baktığımızda ise, ilaç pazarı ise %6 ila %10 arasında büyümektedir ve sağlık harcamalarında ilacın payı ise sadece %15-20 oranındadır.

30 milyon SSK’lının da devreye girmesiyle, ilaç tüketimi 2005 yılında bir patlama yapacak ve pazar %40 civarında büyüyecektir. Bu gidişatın temel nedenleri,
a) Gerçekçi olmayan ilaç fiyat kararnamesi,
b) Kamunun rasyonel olmayan, denetlenemeyen ve savurganlığın hakim olduğu ilaç tüketim politikasıdır.

Bu gidişat kimin işine yaracaktır? Sosyal Güvenlik Kurumları iflas noktasına gelecektir ve geri ödemelerini zamanında alamayan eczacılar ilaç vermekte zorlanacaktır. İlaç sanayisi ve dağıtım tekelleri ise tüketimin artmasıyla kârlarını katlayacaktır.

Pazarlıklar sonucunda gelinen noktada, eczacılar büyük bir haksızlığa uğramışlardır. Şöyle ki; kamu kurumlarına yapılacak indirimin paylaşımında, ilaç sanayicileri, dağıtım kanalları ve eczacılar arasında bir hakkaniyet gözetilmemiştir.

Protokole göre pazarın yaklaşık %40’ını oluşturan ilaçlarda, eczacılar sanayicilerden daha fazla indirim yapacaktır. Çünkü 3 milyonun altındaki ilaçlar ve 6 yaşından küçük ilaçlarda eczacıların indirimi sanayicilerden daha fazladır. Bu büyük bir haksızlıktır.

İlaç dağıtım tekelleri, protokole göre, hiçbir indirim yapmayacaklardır. Bu büyük bir haksızlıktır. Birçok ilaçta dağıtım tekellerinin kazancı, neredeyse ilacı perakende olarak satan eczacılar kadardır.

Bu protokol ile Türkiye’de vatandaşlar arasında ilaca ulaşmada çifte fiyat uygulanacaktır. Sosyal güvencesi olan yurttaşlar ilacı indirimli alırken, sosyal güvencesi olmayanlar daha pahalı ve peşin ödeyerek alacaklardır.

SSK’lıların rahat ilaç alması ve kamunun tasarruf edeceği öne sürülerek yapılan bu protokol ilk bakışta cazip görünse de, aslında alınması gereken doğru tedbirlerin önünü kesecektir.

BUGÜNKÜ İLAÇ ÖDEMELERİ VE ECZACININ DURUMU

Günümüzde kamu kurum ve kuruluşlarının hemen hiçbiri eczacıya taahhüt ettikleri, karşılıklı protokollerle bağıt altına alınan ödeme zamanlarına uymamaktadırlar. Emekli Sandığı ve Konsolide Bütçe’de 18 işgününde yapılması gereken ilaç ödemeleri ayları bulmaktadır. Bağ-Kur’da 60 günde yapılması gereken ilaç ödemeleri 130-140 günde ancak yapılmaktadır. SSK’da ise 30 günde yapılması gereken ödemelerin gerçekleşmesi gene ayları bulmaktadır.

Kamu kurum ve kuruluşlarının ödeme gecikmeleri yüzünden, eczacı banka kredisi kullanmakta, ayrıca dağıtım kanallarına geciken kendi ödemeleri yüzünden vade farkı adı altında faiz ödemek zorunda kalmaktadır. Bu nedenle bugün, binlerce eczane ekonomik sıkıntıyla boğuşmakta, iflas noktasına sürüklenmektedir. Artık eczacının kamu kurum ve kuruluşlarının ilaç bedellerini finanse edecek gücü kalmamıştır. BU SORUN İVEDİLİKLE KALICI OLARAK ÇÖZÜME KAVUŞTURULMALIDIR. BÖYLE GİDERSE İLAÇ HİZMETİ AKSAYABİLİR, DURMA NOKTASINA GELEBİLİR.

ÇÖZÜM

1) SSK’lılar dahil tüm sosyal güvenlik kurumlarının ilaçları serbest eczanelerden hızlı ve tek bir otomasyon sistemiyle alınmalıdır.
2) Türkiye’de ilaç fiyatları gerçek maliyetleriyle, devlet tarafından belirlenmelidir. İlaç üzerinden haksız kazanç engellenmelidir. Dolayısıyla İlaç Fiyat Kararnamesi bu doğrultuda değiştirilmelidir.
3) Kamu kurumları, ilaç alımında en ucuz eşdeğer ilaç uygulamasını titizlikle yürüterek ciddi bir tasarruf sağlayabilir. Bu uygulama aynı zamanda, ilaç sanayicileri arasında gerçek rekabetin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.
4) Akılcı ilaç tüketimini sağlayacak, kamunun ilaç alım kurallarını belirleyen Bütçe Uygulama Talimatı insanlar arasında eşitliği sağlayacak şekilde hazırlanmalı ve tüm kurumlarda tek tip olarak uygulanmalıdır.
5) Geri ödeme konusunda eczacılara sözleşmelerde verilen sözlere sadık kalınmalı, gününde ödeme yapılmalıdır.
6) Kamuya verilecek ilaçların tüm riski eczacılara yüklenmemeli; ilaç sermayesi kesimi, dağıtım tekelleri elini taşın altına sokmalıdır.

SONUÇ OLARAK

- İlaç dağıtım tekellerine iskonto konusunda ayrıcalık sağlayan,
- Çifte fiyat uygulaması ile yurttaşlar arasında eşitsizlik yaratan,
- Sanayi kesiminin eczacı üzerinden yapacağı iskontoyu (%11 ve %4) garanti altına almayan,
- Eczacının mevcut haklarını tartışılır hale getiren,
- Yasal sorumluluğu sadece eczacının sırtına yükleyen,

HUKUKEN DE GEÇERSİZ OLAN BU PROTOKOL KABUL EDİLEMEZ. BU PROTOKOL BU HALİYLE GERÇEKLEŞİRSE YENİ YILDA KAMU KURUMLARI İLE SÖZLEŞME YAPMAYACAĞIZ. BU KARARIMIZI TÜM İLGİLİLERE İLETECEĞİZ. SSK’LIYA İLAÇ VERMEYE EVET, TEK YANLI PROTOKOLE HAYIR DİYORUZ.

Basının ve kamuoyunun bilgisine sunarız.
Saygılarımızla.



İSTANBUL ECZACI ODASI

YÖNETİM KURULU      




 

BASIN TOPLANTISI GENİŞ KATILIMLA YAPILDI. Basın toplantısı geniş katılımla yapıldı “İlaçta Dönen Oyun” başlıklı basın toplantımızı bugün Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdik. Basının ve meslektaşlarımızın geniş katılımıyla yapılan toplantıda Oda Başkanımız Ecz. Zafer Kaplan, neden “SSK’lıya ilaç vermeye evet, tek yanlı protokole hayır” dediğimizi açıkladı. Protokolün bu şekliyle eczacılar tarafından uygulanmayacağını ve hukuka aykırı bir protokolle karşı karşıya olduğumuzu belirten Kaplan, basının sorularını yanıtladı. Toplantı için hazırlanan “Basına ve Kamuoyuna” başlıklı metni aşağıda bilginize sunarız. Tarih: 28.12.2004 Sayı: 6610 BASINA VE KAMUOYUNA Tüm kamu kurumlarına (SSK dahil) sektör tarafından yapılacak iskonto için pazarlıklar sonuçlandı. 30 milyon SSK’lı da bundan böyle ilaçlarını serbest eczanelerden alabilecek. Öncelikle belirtmeliyiz ki, Türkiye’deki tüm eczacılar, SSK’lı hastaların ayaktan tedavi ilaçlarını vermeyi her zaman istemişlerdir ve bu konuda üstlerine düşeni yapmaya hazırdırlar. Sözkonusu protokolle yapılacak indirimden, kamunun 1 katrilyon Türk Lirası kazanacağı öne sürülmektedir. Gerçekte ise, kamunun tasarruf etmesi bir yana, ilaç tüketimi ve harcaması katlanarak artacaktır. Bugünkü durumda, Türkiye’de ilaç pazarı her yıl %20’nin üzerinde büyümektedir ve Türkiye’de sağlık harcamasının %50’si ilaca gitmektedir. Dünyaya baktığımızda ise, ilaç pazarı ise %6 ila %10 arasında büyümektedir ve sağlık harcamalarında ilacın payı ise sadece %15-20 oranındadır. 30 milyon SSK’lının da devreye girmesiyle, ilaç tüketimi 2005 yılında bir patlama yapacak ve pazar %40 civarında büyüyecektir. Bu gidişatın temel nedenleri, a) Gerçekçi olmayan ilaç fiyat kararnamesi, b) Kamunun rasyonel olmayan, denetlenemeyen ve savurganlığın hakim olduğu ilaç tüketim politikasıdır. Bu gidişat kimin işine yaracaktır? Sosyal Güvenlik Kurumları iflas noktasına gelecektir ve geri ödemelerini zamanında alamayan eczacılar ilaç vermekte zorlanacaktır. İlaç sanayisi ve dağıtım tekelleri ise tüketimin artmasıyla kârlarını katlayacaktır. Pazarlıklar sonucunda gelinen noktada, eczacılar büyük bir haksızlığa uğramışlardır. Şöyle ki; kamu kurumlarına yapılacak indirimin paylaşımında, ilaç sanayicileri, dağıtım kanalları ve eczacılar arasında bir hakkaniyet gözetilmemiştir. Protokole göre pazarın yaklaşık %40’ını oluşturan ilaçlarda, eczacılar sanayicilerden daha fazla indirim yapacaktır. Çünkü 3 milyonun altındaki ilaçlar ve 6 yaşından küçük ilaçlarda eczacıların indirimi sanayicilerden daha fazladır. Bu büyük bir haksızlıktır. İlaç dağıtım tekelleri, protokole göre, hiçbir indirim yapmayacaklardır. Bu büyük bir haksızlıktır. Birçok ilaçta dağıtım tekellerinin kazancı, neredeyse ilacı perakende olarak satan eczacılar kadardır. Bu protokol ile Türkiye’de vatandaşlar arasında ilaca ulaşmada çifte fiyat uygulanacaktır. Sosyal güvencesi olan yurttaşlar ilacı indirimli alırken, sosyal güvencesi olmayanlar daha pahalı ve peşin ödeyerek alacaklardır. SSK’lıların rahat ilaç alması ve kamunun tasarruf edeceği öne sürülerek yapılan bu protokol ilk bakışta cazip görünse de, aslında alınması gereken doğru tedbirlerin önünü kesecektir. BUGÜNKÜ İLAÇ ÖDEMELERİ VE ECZACININ DURUMU Günümüzde kamu kurum ve kuruluşlarının hemen hiçbiri eczacıya taahhüt ettikleri, karşılıklı protokollerle bağıt altına alınan ödeme zamanlarına uymamaktadırlar. Emekli Sandığı ve Konsolide Bütçe’de 18 işgününde yapılması gereken ilaç ödemeleri ayları bulmaktadır. Bağ-Kur’da 60 günde yapılması gereken ilaç ödemeleri 130-140 günde ancak yapılmaktadır. SSK’da ise 30 günde yapılması gereken ödemelerin gerçekleşmesi gene ayları bulmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarının ödeme gecikmeleri yüzünden, eczacı banka kredisi kullanmakta, ayrıca dağıtım kanallarına geciken kendi ödemeleri yüzünden vade farkı adı altında faiz ödemek zorunda kalmaktadır. Bu nedenle bugün, binlerce eczane ekonomik sıkıntıyla boğuşmakta, iflas noktasına sürüklenmektedir. Artık eczacının kamu kurum ve kuruluşlarının ilaç bedellerini finanse edecek gücü kalmamıştır. BU SORUN İVEDİLİKLE KALICI OLARAK ÇÖZÜME KAVUŞTURULMALIDIR. BÖYLE GİDERSE İLAÇ HİZMETİ AKSAYABİLİR, DURMA NOKTASINA GELEBİLİR. ÇÖZÜM 1) SSK’lılar dahil tüm sosyal güvenlik kurumlarının ilaçları serbest eczanelerden hızlı ve tek bir otomasyon sistemiyle alınmalıdır. 2) Türkiye’de ilaç fiyatları gerçek maliyetleriyle, devlet tarafından belirlenmelidir. İlaç üzerinden haksız kazanç engellenmelidir. Dolayısıyla İlaç Fiyat Kararnamesi bu doğrultuda değiştirilmelidir. 3) Kamu kurumları, ilaç alımında en ucuz eşdeğer ilaç uygulamasını titizlikle yürüterek ciddi bir tasarruf sağlayabilir. Bu uygulama aynı zamanda, ilaç sanayicileri arasında gerçek rekabetin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. 4) Akılcı ilaç tüketimini sağlayacak, kamunun ilaç alım kurallarını belirleyen Bütçe Uygulama Talimatı insanlar arasında eşitliği sağlayacak şekilde hazırlanmalı ve tüm kurumlarda tek tip olarak uygulanmalıdır. 5) Geri ödeme konusunda eczacılara sözleşmelerde verilen sözlere sadık kalınmalı, gününde ödeme yapılmalıdır. 6) Kamuya verilecek ilaçların tüm riski eczacılara yüklenmemeli; ilaç sermayesi kesimi, dağıtım tekelleri elini taşın altına sokmalıdır. SONUÇ OLARAK - İlaç dağıtım tekellerine iskonto konusunda ayrıcalık sağlayan, - Çifte fiyat uygulaması ile yurttaşlar arasında eşitsizlik yaratan, - Sanayi kesiminin eczacı üzerinden yapacağı iskontoyu (%11 ve %4) garanti altına almayan, - Eczacının mevcut haklarını tartışılır hale getiren, - Yasal sorumluluğu sadece eczacının sırtına yükleyen, HUKUKEN DE GEÇERSİZ OLAN BU PROTOKOL KABUL EDİLEMEZ. BU PROTOKOL BU HALİYLE GERÇEKLEŞİRSE YENİ YILDA KAMU KURUMLARI İLE SÖZLEŞME YAPMAYACAĞIZ. BU KARARIMIZI TÜM İLGİLİLERE İLETECEĞİZ. SSK’LIYA İLAÇ VERMEYE EVET, TEK YANLI PROTOKOLE HAYIR DİYORUZ. Basının ve kamuoyunun bilgisine sunarız. Saygılarımızla. İSTANBUL ECZACI ODASI YÖNETİM KURULU