Değerli basın mensupları,
Pandeminin ilk gününden bu yana diğer sağlık çalışanları gibi bizlerin de çeşitli taleplerimiz oldu. Bunların büyük bir bölümünün karşılanmadığını üzülerek ifade etmek isteriz.
Taleplerimizi ve çağrılarımızı bir kez daha yinelememiz gerekirse:
-COVID-19 aşısı, salgınla mücadelede elimizdeki en büyük kozumuz. Aşı tedarik süreçlerine hız verilmeli, ülkemizde uygulanan aşı çeşidi artırılmalıdır.
-Ücretli COVID-19 aşısı, eşitsizliği derinleştirecek bir uygulamanın önünü açacaktır. Aşılar, kamu tarafından ücretsiz bir şekilde sağlanmalıdır.
-Bu süreç bize yerli ilaç ve aşının değerini bir kez daha gösterdi. Yerli ilaç ve aşı politikaları bir an evvel önceliklendirilmeli, dışa bağımlılık azaltılmalıdır.
-Bir kişiyi bile arkada bırakmadan, topyekûn bir mücadele vermemiz gerekirken üretilen aşıların büyük çoğunluğu bazı ülkelere gidiyor. Pek çok ülkeye ise aşı gitmiyor, ya da sembolik sayılarda gidiyor. Burada ahlaki bir çöküşün varlığını görüyoruz. COVID-19 aşılarını bir uluslararası ticaret malı haline gelmesi, patentinin olması kabul edilebilir bir durum değildir. Aşılar insanlığın ortak mirasıdır ve aşıda patent kabul edilemez.
-Eczacılarımız, eczane çalışanlarımız, stajyerlerimize düzenli tarama testleri yapılmalıdır.
-Stajyer eczacılarımız bir an evvel aşılanmalıdır.
-Yaygın eczane ağını korumak için ekonomik destek ve teşvik paketlerinde eczacılarımız da yer almalı, ilaç Fiyat Kararnamesi bir an evvel güncellenmelidir.
-Bulaş riskini önlemek adına bir an evvel, tam anlamıyla elektronik reçeteye geçilmelidir.
-Eczacılarımıza ve eczane çalışanlarımıza koruyucu ekipman desteği sağlanmalıdır.
-Eczacıların eğitim alarak, gönüllülük esasına dayalı bir şekilde bağışıklama hizmetlerine etkin katkıda bulunması sağlanmalıdır. Örneğin; İrlanda, ABD, İngiltere ve Fransa’da eczacılar COVID-19 aşılama çalışmalarına katılmaktadır.
-Güvenilirliği kanıtlanmış tanı kitlerinin, yine gönüllülük esasına dayanarak, eczacılar tarafından uygulanmasının yolu açılmalıdır.
-Son olarak ise COVID-19’un tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde meslek hastalığı olması adına gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı ve illiyet bağı aramaktan vazgeçilmelidir.
Değerli basın mensupları,
Eczacılık tarihini, insanlık tarihinden ayıramayız. Bizler, Anadolu’nun yetiştirdiği Lokman Hekim’in, Dioscorides’in, Galen’in, Hipokrat’ın ayak izlerini takip ediyoruz. Kadim bir mesleğin mensupları, halk sağlığının savunucularıyız.
Zor günlerden geçiyoruz. Dileriz bir an evvel geçer bu günler. Sağlıklı günler hayaliyle ve umutla tüm eczacı meslektaşlarımızın 14 Mayıs Eczacılık Günü’nü kutluyor ve hastalarımıza sesleniyoruz: Sağlığınız için hekiminize, eczacınıza, sağlık çalışanlarına güvenin, başka kimseye değil. Sağlığa ilişkin tüm ürünlerinizi de sadece eczaneden alın. Unutmayın, eczane güvendir.




