Çerez Ayarları

Web sitemizdeki içeriklerden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için 6698 Sayılı Kişisel Verilerin korunması Kanunu'na (KVKK) ve Avrupa Birliği Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR) uygun olarak çerezleri kullanıyoruz. Sitenin düzgün çalışması için gerekli zorunlu çerezlerin kullanılmasını istemiyorsanız ziyaretinizi sonlandırmalısınız. Diğer çerezler yönünden ise lütfen tercihlerinizi belirleyiniz.

Analitik Çerezler

Kişisel Veri Saklama ve İmha Politikası


Bu işlem birkaç saniye sürebilir lütfen bekleyiniz.

"SAĞLIKTA YIKIMI DURDURALIM" YÜRÜYÜŞÜNÜ DESTEKLİYORUZ

        Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin iki ucundan, Van ve Edirne’den başlatılan “Sağlıkta Yıkımı Durduralım” yürüyüşünün Edirne kolu bugün İstanbul’a ulaştı. Yürüyüşçüler Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi bahçesinde toplanan SES İstanbul Şubeleri, İstanbul Tabip Odası (İTO), Dev. Sağlık-İş, Türk-İş, İstanbul Eczacı Odası (İEO) ve Halkevleri üyelerinin oluşturduğu grup tarafından karşılandı.

        Sağlıkta ticaret öldürür, AKP sağlığa zararlıdır, sağlık haktır ilacıma dokunma, sağlıkta yıkımı durduralım yazılı dövizler taşıyan toplulukla birleşen yürüyüş kolu Cerrahpaşa Hastanesi bahçesinde halkı basın açıklamasına ve sağlıkta yıkımı durdurmak için ortak mücadeleye davet etti.

        SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli tarafından okunan basın açıklamasında “Yalnızca Ukrayna’da 9,9 milyon insanın ölümüyle sonuçlanan; Dünya Bankası patentli Sağlıkta Dönüşüm Projesini; çok geç olmadan durdurmak zorundayız. Hiçbir yasanın, halka rağmen uygulanması mümkün değildir. Ancak, sağlık hizmeti alan milyonlarla, sağlık emekçileri birleşirsek bu yıkımı durdurabiliriz” denildi.

        SES Genel Sekreteri Erkan Sümer yürüyüşün Van kolunun geçtiğimiz yıl kuş gribine yakalanan ve sosyal güvencesi olmadığı için hastaneye yatırılamayarak yaşamını yitiren Fatma Özcan’a, yürüyüşün Edirne kolunun ise sağlık hakkı mücadelesinin önderlerinden yakın zamanda yitirilen eski TTB Başkanı Prof. Dr. Füsun Sayek’e adandığını ifade etti.

        Sümer, Van’dan yürüyenlerin sık sık polis tarafından engellendiğini ve hastanelere sokulmadığını dile getirdi. Sümer’in konuşması “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla karşılandı.

        İTO Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen AKP hükümetinin sağlıkta özelleştirme programı uyguladığını ve kamu hastanelerini patronlara peşkeş çektiğini kaydetti. Şişli Etfal hastanesini Acıbadem hastaneler zincirinin sahibi Mehmet Ali Aydınlar’a vermeyi dile getiren başbakanın bu politikasının halkın sağlığına mal olduğunu ifade eden Demirdizen Sağlıkta Yıkımı Durdurmak için tüm halkın mücadeleye katılmasının önemine işaret etti.

        İEO Genel Sekreteri Ecz. Semih Güngör ise, halkın ilaca ulaşmakta çektiği sıkıntıları dile getirerek, son olarak sağlığın ticarileştirilmesinin açık bir örneğinin kan ürünlerinde yaşandığını vurguladı. Güngör, ithalatçı firmaların yeterli kâr elde etmedikleri gerekçesiyle immunglobulin grubu ilaçları ülkeye getirmediklerini, bu nedenle birçok hastanın ilaçsızlıktan ölüme terk edildiğini ifade etti.

        Dev. Sağlık-İş Başkanı Doğan Halis ise son AKP Kongresinde başbakanın sağlık reformunu överek halka yalan söylediğini belirtti. Halis “Biz anayasal hakkımız olan sağlık hakkını talep etmek için bir araya geldiğimizde başbakan artık yalan söyleyemeyecektir” diye konuştu. Reform adı altında sağlıkta yıkım programının uygulandığını belirten Halis, bugün verem, sıtma gibi hastalıkların hortlamasının nedeninin koruyucu sağlık hizmetlerinin dağıtılması olduğunu vurguladı.

        KESK ve Türk-İş’ten temsilcilerin yaptığı konuşmaların ardından 17 Kasım’da Ankara’da yapılacak eyleme çağrı yapıldı. Daha sonra topluluk HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK – SAĞLIKTA YIKIMI DURDURALIM başlıklı bildirileri dağıtarak Aksaray’a kadar yürüdü.





"SAĞLIKTA YIKIMI DURDURALIM" YÜRÜYÜŞÜNÜ DESTEKLİYORUZ.         Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin iki ucundan, Van ve Edirne’den başlatılan “Sağlıkta Yıkımı Durduralım” yürüyüşünün Edirne kolu bugün İstanbul’a ulaştı. Yürüyüşçüler Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi bahçesinde toplanan SES İstanbul Şubeleri, İstanbul Tabip Odası (İTO), Dev. Sağlık-İş, Türk-İş, İstanbul Eczacı Odası (İEO) ve Halkevleri üyelerinin oluşturduğu grup tarafından karşılandı.         Sağlıkta ticaret öldürür, AKP sağlığa zararlıdır, sağlık haktır ilacıma dokunma, sağlıkta yıkımı durduralım yazılı dövizler taşıyan toplulukla birleşen yürüyüş kolu Cerrahpaşa Hastanesi bahçesinde halkı basın açıklamasına ve sağlıkta yıkımı durdurmak için ortak mücadeleye davet etti.         SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli tarafından okunan basın açıklamasında “Yalnızca Ukrayna’da 9,9 milyon insanın ölümüyle sonuçlanan; Dünya Bankası patentli Sağlıkta Dönüşüm Projesini; çok geç olmadan durdurmak zorundayız. Hiçbir yasanın, halka rağmen uygulanması mümkün değildir. Ancak, sağlık hizmeti alan milyonlarla, sağlık emekçileri birleşirsek bu yıkımı durdurabiliriz” denildi.         SES Genel Sekreteri Erkan Sümer yürüyüşün Van kolunun geçtiğimiz yıl kuş gribine yakalanan ve sosyal güvencesi olmadığı için hastaneye yatırılamayarak yaşamını yitiren Fatma Özcan’a, yürüyüşün Edirne kolunun ise sağlık hakkı mücadelesinin önderlerinden yakın zamanda yitirilen eski TTB Başkanı Prof. Dr. Füsun Sayek’e adandığını ifade etti.         Sümer, Van’dan yürüyenlerin sık sık polis tarafından engellendiğini ve hastanelere sokulmadığını dile getirdi. Sümer’in konuşması “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla karşılandı.         İTO Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen AKP hükümetinin sağlıkta özelleştirme programı uyguladığını ve kamu hastanelerini patronlara peşkeş çektiğini kaydetti. Şişli Etfal hastanesini Acıbadem hastaneler zincirinin sahibi Mehmet Ali Aydınlar’a vermeyi dile getiren başbakanın bu politikasının halkın sağlığına mal olduğunu ifade eden Demirdizen Sağlıkta Yıkımı Durdurmak için tüm halkın mücadeleye katılmasının önemine işaret etti.         İEO Genel Sekreteri Ecz. Semih Güngör ise, halkın ilaca ulaşmakta çektiği sıkıntıları dile getirerek, son olarak sağlığın ticarileştirilmesinin açık bir örneğinin kan ürünlerinde yaşandığını vurguladı. Güngör, ithalatçı firmaların yeterli kâr elde etmedikleri gerekçesiyle immunglobulin grubu ilaçları ülkeye getirmediklerini, bu nedenle birçok hastanın ilaçsızlıktan ölüme terk edildiğini ifade etti.         Dev. Sağlık-İş Başkanı Doğan Halis ise son AKP Kongresinde başbakanın sağlık reformunu överek halka yalan söylediğini belirtti. Halis “Biz anayasal hakkımız olan sağlık hakkını talep etmek için bir araya geldiğimizde başbakan artık yalan söyleyemeyecektir” diye konuştu. Reform adı altında sağlıkta yıkım programının uygulandığını belirten Halis, bugün verem, sıtma gibi hastalıkların hortlamasının nedeninin koruyucu sağlık hizmetlerinin dağıtılması olduğunu vurguladı.         KESK ve Türk-İş’ten temsilcilerin yaptığı konuşmaların ardından 17 Kasım’da Ankara’da yapılacak eyleme çağrı yapıldı. Daha sonra topluluk HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK – SAĞLIKTA YIKIMI DURDURALIM başlıklı bildirileri dağıtarak Aksaray’a kadar yürüdü.