Çerez Ayarları

Web sitemizdeki içeriklerden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için 6698 Sayılı Kişisel Verilerin korunması Kanunu'na (KVKK) ve Avrupa Birliği Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR) uygun olarak çerezleri kullanıyoruz. Sitenin düzgün çalışması için gerekli zorunlu çerezlerin kullanılmasını istemiyorsanız ziyaretinizi sonlandırmalısınız. Diğer çerezler yönünden ise lütfen tercihlerinizi belirleyiniz.

Analitik Çerezler

Kişisel Veri Saklama ve İmha Politikası


Bu işlem birkaç saniye sürebilir lütfen bekleyiniz.

ECZACI KAMUOYUNA



      Seçim sürecine girildiği bugünlerde İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu’na yönelik bazı yazılı eleştirilerle ilgili, meslektaşlarımızın doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılması zorunluluğu doğmuştur.

      Yıllardır İstanbul Çağdaş Eczacılar Meclisi’nin (İÇEM) kendi iç hukukuyla seçtiği listeler yönetimlere aday olmuşlar ve İstanbul Eczacıları’ndan güvenoyu alarak yönetim olmuşlardır. Bu yönetim de aynı şekilde seçilerek göreve gelmiş ve tüm kadrolarının desteği ile çalışmalarını sürdürmüştür. Komisyonlarda görev alan meslektaşlarımız büyük özverilerle çalışmış ve yönetime destek olmuşlardır. Komisyonların çalışmaları Yönetim Kurulumuz tarafından daima önemsenmiş, komisyonlarda çalışan meslektaşlarımız teşvik edilmiş, üretimleri değerlendirilmiştir. Zaman zaman komisyonlardan ayrılmalar olmuş, bu ayrılmaları engelleyebilmek için başta Başkanımız olmak üzere Yönetim Kurulumuz çaba göstermiştir. Buna rağmen komisyonlardan ayrılan bazı meslektaşlarımızın uzun yıllardır Çağdaş Eczacılar’ın titizlikle koruduğu İÇEM Hukuku’nu reddederek seçime ayrı bir liste ile katılmaları bu ayrılışların çok önceden kurgulandığının göstergesidir.

      14 Ocak Büyük Eczacı Mitingi fikri, İEO Genel Sekreteri Ecz. Semih Güngör’e, olgunlaşması miting tertip komitesi, İEO Yönetimi ve kadrolarına, başarısı İstanbul ve Türkiye’nin dört bir yanından destek veren eczacı odası yönetimlerine, meslektaşlarımıza ve çalışanlarına aittir. Büyük Eczacı Mitingi amacına ulaşarak özellikle siyasi iktidarda ve sağlık alanında büyük yankı uyandırmıştır. Bu miting üzerinden seçime yönelik spekülasyon yapmak doğru bir yaklaşım değildir.

      Çağdaş Eczacılar, geleneklerinden gelen mücadeleci ve hak aramayı ilke edinen bir yapıya sahiptirler. Bunun en güzel örnekleri bu dönemde yaşanmıştır. Bu dönem Hukuk Büromuzun açtığı dava sayısının en fazla olduğu dönemdir. Bu davaların birçoğu mesleğimiz lehine sonuçlanmıştır, süren davalarla ilgili hukuksal mücadelemiz devam etmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu ve diğer kurumlar ile ilgili sorunlar, mesleğimizde yaşadığımız hak kayıpları, siyasi iktidarın gündeminde olan mesleğimizi tehdit eden uygulamalarla ilgili her türlü eylem; miting, gazete ilanı ve basın toplantıları yapılarak gerçekleştirilmiştir. Bu eylemlilik Türkiye ölçeğinde yürütülmüş, diğer eczacı odaları ile birlikte meslektaşlarımızın eylemlere katılımı ve desteği sağlanmıştır. TEB Merkez Heyeti’nin siyasi iktidarın uygulamalarının yanında yer alıp, teslimiyetçi bir tavır göstermesi nedeniyle İEO Türkiye ölçeğinde muhalefet etme misyonunu üstlenmiş ve bu görevi başarıyla sürdürmüştür. Bütün bunlara rağmen İEO Yönetimi’ni pasif kalmakla suçlamak basit bir seçim taktiğidir.

      İstanbul Çağdaş Eczacılar Meclisi’nde uzun yıllardan beri Çağdaş Eczacılar’ın uyguladığı yöntemle seçime yönelik aday listeleri demokratik bir seçimle belirlenmektedir. İÇEM’den ayrılarak ayrı bir liste çıkaran arkadaşlarımız bu demokratik seçimde yarışmayı göze alamamışlardır ve seçime 1.5 ay kala ayrılışlarına gerekçe yaratmak amacıyla tüm İstanbul’da bir ön seçim yapılmasını önermişlerdir. Yapılan öneri pratik olarak bu süreçte uygulanması olanaksız bir öneridir. Bu öneri İÇEM’de tartışılmış, seçimden sonraki dönemde değerlendirilmek üzere ertelenmiştir. Bu önerinin ertelenmesi üzerine seçim çalışmalarının içinde olmayacaklarını söyleyen arkadaşlarımızın bu çalışmaların içinde olmaları gerektiğini hem İÇEM hem de Yönetim Kurulumuz ısrarla savunmuştur. Bütün çabalara rağmen İstanbul Çağdaş Eczacılar Meclisi’nin erteleme kararını gerekçe yaparak ayrı bir liste çıkarmak, Çağdaş Eczacılar’ı bağlayan İÇEM Hukuku’nu reddetmek, Çağdaş Eczacılık Hareketi’ni bölmek demektir. Bu hareket, Çağdaş Eczacılar’ın İstanbul Eczacı Odası’nda yürüttükleri toplumsal ve mesleki mücadeleye zarar veren bir girişimdir. Bu arkadaşlarımız Çağdaş Eczacılık tarihi önünde bu sorumluluğu taşıyacaklardır.

      İstanbul Eczacı Odası
      Yönetim Kurulu
ECZACI KAMUOYUNA.       Seçim sürecine girildiği bugünlerde İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu’na yönelik bazı yazılı eleştirilerle ilgili, meslektaşlarımızın doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılması zorunluluğu doğmuştur.       Yıllardır İstanbul Çağdaş Eczacılar Meclisi’nin (İÇEM) kendi iç hukukuyla seçtiği listeler yönetimlere aday olmuşlar ve İstanbul Eczacıları’ndan güvenoyu alarak yönetim olmuşlardır. Bu yönetim de aynı şekilde seçilerek göreve gelmiş ve tüm kadrolarının desteği ile çalışmalarını sürdürmüştür. Komisyonlarda görev alan meslektaşlarımız büyük özverilerle çalışmış ve yönetime destek olmuşlardır. Komisyonların çalışmaları Yönetim Kurulumuz tarafından daima önemsenmiş, komisyonlarda çalışan meslektaşlarımız teşvik edilmiş, üretimleri değerlendirilmiştir. Zaman zaman komisyonlardan ayrılmalar olmuş, bu ayrılmaları engelleyebilmek için başta Başkanımız olmak üzere Yönetim Kurulumuz çaba göstermiştir. Buna rağmen komisyonlardan ayrılan bazı meslektaşlarımızın uzun yıllardır Çağdaş Eczacılar’ın titizlikle koruduğu İÇEM Hukuku’nu reddederek seçime ayrı bir liste ile katılmaları bu ayrılışların çok önceden kurgulandığının göstergesidir.       14 Ocak Büyük Eczacı Mitingi fikri, İEO Genel Sekreteri Ecz. Semih Güngör’e, olgunlaşması miting tertip komitesi, İEO Yönetimi ve kadrolarına, başarısı İstanbul ve Türkiye’nin dört bir yanından destek veren eczacı odası yönetimlerine, meslektaşlarımıza ve çalışanlarına aittir. Büyük Eczacı Mitingi amacına ulaşarak özellikle siyasi iktidarda ve sağlık alanında büyük yankı uyandırmıştır. Bu miting üzerinden seçime yönelik spekülasyon yapmak doğru bir yaklaşım değildir.       Çağdaş Eczacılar, geleneklerinden gelen mücadeleci ve hak aramayı ilke edinen bir yapıya sahiptirler. Bunun en güzel örnekleri bu dönemde yaşanmıştır. Bu dönem Hukuk Büromuzun açtığı dava sayısının en fazla olduğu dönemdir. Bu davaların birçoğu mesleğimiz lehine sonuçlanmıştır, süren davalarla ilgili hukuksal mücadelemiz devam etmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu ve diğer kurumlar ile ilgili sorunlar, mesleğimizde yaşadığımız hak kayıpları, siyasi iktidarın gündeminde olan mesleğimizi tehdit eden uygulamalarla ilgili her türlü eylem; miting, gazete ilanı ve basın toplantıları yapılarak gerçekleştirilmiştir. Bu eylemlilik Türkiye ölçeğinde yürütülmüş, diğer eczacı odaları ile birlikte meslektaşlarımızın eylemlere katılımı ve desteği sağlanmıştır. TEB Merkez Heyeti’nin siyasi iktidarın uygulamalarının yanında yer alıp, teslimiyetçi bir tavır göstermesi nedeniyle İEO Türkiye ölçeğinde muhalefet etme misyonunu üstlenmiş ve bu görevi başarıyla sürdürmüştür. Bütün bunlara rağmen İEO Yönetimi’ni pasif kalmakla suçlamak basit bir seçim taktiğidir.       İstanbul Çağdaş Eczacılar Meclisi’nde uzun yıllardan beri Çağdaş Eczacılar’ın uyguladığı yöntemle seçime yönelik aday listeleri demokratik bir seçimle belirlenmektedir. İÇEM’den ayrılarak ayrı bir liste çıkaran arkadaşlarımız bu demokratik seçimde yarışmayı göze alamamışlardır ve seçime 1.5 ay kala ayrılışlarına gerekçe yaratmak amacıyla tüm İstanbul’da bir ön seçim yapılmasını önermişlerdir. Yapılan öneri pratik olarak bu süreçte uygulanması olanaksız bir öneridir. Bu öneri İÇEM’de tartışılmış, seçimden sonraki dönemde değerlendirilmek üzere ertelenmiştir. Bu önerinin ertelenmesi üzerine seçim çalışmalarının içinde olmayacaklarını söyleyen arkadaşlarımızın bu çalışmaların içinde olmaları gerektiğini hem İÇEM hem de Yönetim Kurulumuz ısrarla savunmuştur. Bütün çabalara rağmen İstanbul Çağdaş Eczacılar Meclisi’nin erteleme kararını gerekçe yaparak ayrı bir liste çıkarmak, Çağdaş Eczacılar’ı bağlayan İÇEM Hukuku’nu reddetmek, Çağdaş Eczacılık Hareketi’ni bölmek demektir. Bu hareket, Çağdaş Eczacılar’ın İstanbul Eczacı Odası’nda yürüttükleri toplumsal ve mesleki mücadeleye zarar veren bir girişimdir. Bu arkadaşlarımız Çağdaş Eczacılık tarihi önünde bu sorumluluğu taşıyacaklardır.       İstanbul Eczacı Odası      Yönetim Kurulu