Çerez Ayarları

Web sitemizdeki içeriklerden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için 6698 Sayılı Kişisel Verilerin korunması Kanunu'na (KVKK) ve Avrupa Birliği Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR) uygun olarak çerezleri kullanıyoruz. Sitenin düzgün çalışması için gerekli zorunlu çerezlerin kullanılmasını istemiyorsanız ziyaretinizi sonlandırmalısınız. Diğer çerezler yönünden ise lütfen tercihlerinizi belirleyiniz.

Analitik Çerezler

Kişisel Veri Saklama ve İmha Politikası


Bu işlem birkaç saniye sürebilir lütfen bekleyiniz.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ KONRESİNE YÖNELİK 5 ECZACI ODASINDAN ÇAĞRI,

                                                ECZACI ODALARINA ÇAĞRI

        Geçtiğimiz yüzyılın sonlarından başlayarak dünya haklarına Globalleşme adı altında dayatılan yeni dünya düzenine karşı ülkelerin aydın insanlarına, meslek gruplarına önemli görevler düşmektedir. Yarınlarımıza ipotek, doğacak çocuklarımızın yaşama haklarına patent koyan bu yeni dünya düzenine karşı biz çağdaş eczacıların takınacağı tavır çok önemlidir.

        Bugün ülkemizde yukarıda anlattığımız globalleşme sürecinin dayattığı çok önemli değişiklikler yaşanmaktadır. Önümüzdeki bir kaç yıl içinde kamu hizmetleri alanında yeni bir yapılanmaya gidilmektedir. Bu yapılanma gereği sağlık alanındaki yasaların tamamı değiştirilmek üzeredir. Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi, ilaç dağıtımının tekelleştirilmesi, zincir eczanelerin kurumsallaşması gündemdedir. Bu değişiklikler için gerekli yasa tasarıları bile hazırdır. Yakın gelecekte halkımızı ve eczacılarımızı bekleyen tehlike özetle :

• Halkı sağlık alanında kaderiyle başbaşa bırakan,
• Sağlığın hizmet alanı olmakdan çıkarılıp ticaret alanına dönüştürüldüğü
• Eczacıların zincir eczanelerde işçi olarak çalıştıkları

bir ortamdır.

        Böylesine önemli tarihi bir sürecin içinden geçiyoruz. Bu süreçte Türk Eczacıları Birliği`ne her zaman olduğundan daha önemli görevler düşmektedir.

        Eczacılar bu ülkenin orta sınıf vatandaşları olarak varlık yokluk mücadelesine sürüklenmişken son yıllarda Türk Eczacılar Birliği Merkez Heyeti`nde Çağdaşlık adı altında çok uluslu ilaç şirketlerine hizmet eden bir anlayışın yerleşmekte olduğunu fark ediyoruz. Bu yeni anlayış çok uluslu ilaç tekelleri ile son derece uyumlu bir işbirliği sergilemektedir. Türk Eczacıları Birliği bir meslek örgütü olmaktan çok ticari bir holding görünümü sergilemektedir. Eczacılardan toplanan aidatlarla milyon dolarlık yatırımlar yapılmakta, anonim şirketler kurularak aidatlar ticari kurumlara aktarılmaktadır.

        Öncelikle çağdaş eczacılarca reddedilmesi gereken bu anlayış bazı Eczacı Odalarımızca yanlış bilgilendirmelerden kaynaklandığını düşündüğümüz nedenlerle korunmaya çalışılmaktadır.

Nasıl bir Eczacılar Birliği önerilmelidir ?

        Yürüttüğümüz Eczacılık hareketi yıllardır halk sağlığından yana, ülkemizin ekonomik ve sosyal problemlerine karşı duyarlı, bir meslek politikasının savunuculuğunu yapmıştır. Bu hareketin yazılı olmayan kuralları vardır. Bugün yeni dünya düzeni ile dayatılmakta olan ve insan sağlığını özel kurumların keyfiliğine bırakan, eczacıları tekelci dağıtım ağının çaresiz işçileri konumuna düşürmek isteyen anlayışa karşı biz “Nasıl bir Türk Eczacılar Birliği istiyoruz?”

1- Halk sağlığının anayasal güvence altına alınmasından yana
2- Çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşama hakkına patent koymaya çalışan anlayışa karşı
3- Ülkemizde ve dünyadaki gelişmelere karşı gerçekten çağdaş çözümler üreten
4- Uluslararası tekellerin yerli ilaç üretimini yok etmeye yönelik çabalarına karşı
5- Müteahhitlik hizmetleri ile değil meslektaşlarının sorunlarıyla uğraşan
6- Holdingleşen değil meslek örgütü olmanın ağırbaşlılığı içinde davranan

Bir Türk Eczacıları Birliği istiyoruz.

        Birbiriyle aynı çağda yaşamak çağdaşlık değildir. Çağdaşlık çağın gerçeklerini kavramak ve muhtemel tehlikelere karşı halktan yana tavır koymak ve aydın olmanın sorumluluğunu taşımaktır.

            Çağdaş eczacılık hareketine öncülük eden Eczacı Odalarımızı ve Delegelerimizi 34. Büyük Kongre öncesi bu hareketin hangi noktasında yer alacakları konusunda birkez daha düşünmeye davet ediyoruz.

Saygılarımızla...



            İSTANBUL ECZACI ODASI – BURSA ECZACI ODASI – KOCAELİ ECZACI ODASI
                         KASTAMONU ECZACI ODASI – DİYARBAKIR ECZACI ODASI
 

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ KONRESİNE YÖNELİK 5 ECZACI ODASINDAN ÇAĞRI,. ECZACI ODALARINA ÇAĞRI Geçtiğimiz yüzyılın sonlarından başlayarak dünya haklarına Globalleşme adı altında dayatılan yeni dünya düzenine karşı ülkelerin aydın insanlarına, meslek gruplarına önemli görevler düşmektedir. Yarınlarımıza ipotek, doğacak çocuklarımızın yaşama haklarına patent koyan bu yeni dünya düzenine karşı biz çağdaş eczacıların takınacağı tavır çok önemlidir. Bugün ülkemizde yukarıda anlattığımız globalleşme sürecinin dayattığı çok önemli değişiklikler yaşanmaktadır. Önümüzdeki bir kaç yıl içinde kamu hizmetleri alanında yeni bir yapılanmaya gidilmektedir. Bu yapılanma gereği sağlık alanındaki yasaların tamamı değiştirilmek üzeredir. Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi, ilaç dağıtımının tekelleştirilmesi, zincir eczanelerin kurumsallaşması gündemdedir. Bu değişiklikler için gerekli yasa tasarıları bile hazırdır. Yakın gelecekte halkımızı ve eczacılarımızı bekleyen tehlike özetle : • Halkı sağlık alanında kaderiyle başbaşa bırakan, • Sağlığın hizmet alanı olmakdan çıkarılıp ticaret alanına dönüştürüldüğü • Eczacıların zincir eczanelerde işçi olarak çalıştıkları bir ortamdır. Böylesine önemli tarihi bir sürecin içinden geçiyoruz. Bu süreçte Türk Eczacıları Birliği`ne her zaman olduğundan daha önemli görevler düşmektedir. Eczacılar bu ülkenin orta sınıf vatandaşları olarak varlık yokluk mücadelesine sürüklenmişken son yıllarda Türk Eczacılar Birliği Merkez Heyeti`nde Çağdaşlık adı altında çok uluslu ilaç şirketlerine hizmet eden bir anlayışın yerleşmekte olduğunu fark ediyoruz. Bu yeni anlayış çok uluslu ilaç tekelleri ile son derece uyumlu bir işbirliği sergilemektedir. Türk Eczacıları Birliği bir meslek örgütü olmaktan çok ticari bir holding görünümü sergilemektedir. Eczacılardan toplanan aidatlarla milyon dolarlık yatırımlar yapılmakta, anonim şirketler kurularak aidatlar ticari kurumlara aktarılmaktadır. Öncelikle çağdaş eczacılarca reddedilmesi gereken bu anlayış bazı Eczacı Odalarımızca yanlış bilgilendirmelerden kaynaklandığını düşündüğümüz nedenlerle korunmaya çalışılmaktadır. Nasıl bir Eczacılar Birliği önerilmelidir ? Yürüttüğümüz Eczacılık hareketi yıllardır halk sağlığından yana, ülkemizin ekonomik ve sosyal problemlerine karşı duyarlı, bir meslek politikasının savunuculuğunu yapmıştır. Bu hareketin yazılı olmayan kuralları vardır. Bugün yeni dünya düzeni ile dayatılmakta olan ve insan sağlığını özel kurumların keyfiliğine bırakan, eczacıları tekelci dağıtım ağının çaresiz işçileri konumuna düşürmek isteyen anlayışa karşı biz “Nasıl bir Türk Eczacılar Birliği istiyoruz?” 1- Halk sağlığının anayasal güvence altına alınmasından yana 2- Çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşama hakkına patent koymaya çalışan anlayışa karşı 3- Ülkemizde ve dünyadaki gelişmelere karşı gerçekten çağdaş çözümler üreten 4- Uluslararası tekellerin yerli ilaç üretimini yok etmeye yönelik çabalarına karşı 5- Müteahhitlik hizmetleri ile değil meslektaşlarının sorunlarıyla uğraşan 6- Holdingleşen değil meslek örgütü olmanın ağırbaşlılığı içinde davranan Bir Türk Eczacıları Birliği istiyoruz. Birbiriyle aynı çağda yaşamak çağdaşlık değildir. Çağdaşlık çağın gerçeklerini kavramak ve muhtemel tehlikelere karşı halktan yana tavır koymak ve aydın olmanın sorumluluğunu taşımaktır. Çağdaş eczacılık hareketine öncülük eden Eczacı Odalarımızı ve Delegelerimizi 34. Büyük Kongre öncesi bu hareketin hangi noktasında yer alacakları konusunda birkez daha düşünmeye davet ediyoruz. Saygılarımızla... İSTANBUL ECZACI ODASI – BURSA ECZACI ODASI – KOCAELİ ECZACI ODASI KASTAMONU ECZACI ODASI – DİYARBAKIR ECZACI ODASI