Web sitemizdeki içeriklerden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için 6698 Sayılı Kişisel Verilerin korunması Kanunu'na (KVKK) ve Avrupa Birliği Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR) uygun olarak çerezleri kullanıyoruz. Sitenin düzgün çalışması için gerekli zorunlu çerezlerin kullanılmasını istemiyorsanız ziyaretinizi sonlandırmalısınız. Diğer çerezler yönünden ise lütfen tercihlerinizi belirleyiniz.
İEO Kayıt Tarihi: 02.05.2013 / 11:40 Görüntüleme: 3335
İstanbul’da 1 Mayıs’ı kutlamamıza izin verilmedi!
İstanbul halkı 1 Mayıs’ta güne adı konulmamış bir olağanüstü hal ile uyandı. İnsanlar evlerinde, hastalar hastanelerde, 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen işçiler, emekçiler, siyasi partiler, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, sendikalar meydanlarda kuşatma altına alındılar. Toplu ulaşım araçlarının tamamının seferleri iptal edildi, köprüler açıldı, yollar kapatıldı. İstanbul yasaklara teslim oldu.
Oysa amacımız 1 Mayıs’ı şarkılarla, türkülerle bir bayrama yakışır şekilde kutlamak ve sorunlarımızı bir kez daha alanlarda dile getirmekti.
Olmadı!
Bırakın kutlamayı biraraya gelmemize bile izin vermediler. Gazlandık, bombalandık, sulandık, taşlandık, kovalandık. Güvenliğimizi sağlamakla görevli olanlar tarafından bugüne kadar görülmemiş boyutta şiddete maruz kaldık.
Taksim alanının artık 1 Mayıs kutlama alanı olmayacağı bizlere orantısız güç kullanılarak gösterilmek istendi.
İstanbul’da 1 Mayıs’ta yaşananlar, ülkemizde barışı, kardeşliği kalıcı olarak yerleştirmeyi, demokrasiyi ve insan haklarını temel alan yeni bir anayasayı çıkarmayı hedef aldığını iddia eden bir yönetim anlayışının polis gücü tarafından gerçekleştirilmiştir.
Sayın İçişleri Bakanı’nın yaptığı basın açıklamasında toplumun her kesiminden binlerce insanın tüm engellemelere rağmen oluşturduğu coşkulu kitleyi “marjinal gruplar” olarak nitelemesi ve yaşananların sorumlusu olarak ilan etmesi, olayların gerçek sorumlularını aklamaya yetmeyecektir.
Bu ülke yıllarca süren kavgadan, toplumsal dayatmalardan ve inatla sürdürülen ötekileştirme çabalarından yeterince acı çekmiş ve ağır bir bedel ödemiştir.
1 Mayıs’ta yaşananlar tam da bu anlayışın yerini barışa, kardeşliğe ve yeni bir demokratik yapılanmaya bırakma sürecine ağır bir darbe vurmuştur.
Öncelikli görevi toplum sağlığını korumak olan biz eczacılar, 1 Mayıs’ta uygulanan şiddeti kınıyoruz.
1 Mayıs’ta yaratılan teröre rağmen barış, kardeşlik ve demokrasi taleplerimizi ısrarla sürdürmeye devam edeceğiz.
İstanbul Eczacı Odası
Yönetim Kurulu
11.09.2025 / 16:05 8418
09.09.2025 / 11:18 2335
10.09.2025 / 17:43 862
12.09.2025 / 09:26 515
14.09.2025 / 19:05 458