Çerez Ayarları

Web sitemizdeki içeriklerden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için 6698 Sayılı Kişisel Verilerin korunması Kanunu'na (KVKK) ve Avrupa Birliği Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR) uygun olarak çerezleri kullanıyoruz. Sitenin düzgün çalışması için gerekli zorunlu çerezlerin kullanılmasını istemiyorsanız ziyaretinizi sonlandırmalısınız. Diğer çerezler yönünden ise lütfen tercihlerinizi belirleyiniz.

Analitik Çerezler

Kişisel Veri Saklama ve İmha Politikası


Bu işlem birkaç saniye sürebilir lütfen bekleyiniz.

Sayın TEB yöneticileri, Neden Susuyorsunuz?

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu art arda yayımladığı 18 Mart 2013 tarih ve 29597 sayılı yazı ve 28.03.2013 tarih ve 2013/5 sayılı genelge ile eczanelerde elden ilaç satışını neredeyse durduracak kararlara imza attı.

 

Bilindiği gibi Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Mart ayında İl Sağlık Müdürlüklerine gönderdiği bir yazı ile eczanelerden reçetesiz ilaç satışını yasaklayarak, yapılacak denetimlerde tespiti halinde yasal işlem yapılmasını istemiştir. 60 yıldır işletilmeyen 6197 sayılı kanunun 24. maddesi her nedense bugün hatırlanmış ve vatandaşların bu ilaçları “bilinçsizce kullanarak sağlıklarını tehlikeye atacağı” gerekçe gösterilerek eczanelerden ilaç satışı imkânsız hale getirilmiştir.

 

İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından alınan bu karar ekonomik kriz nedeniyle yaşama savaşı veren binlerce eczanenin önümüzdeki süreçte hızla iflas etmelerine davetiye çıkarmıştır. Yedi yılı aşkın süredir her türlü kaybı göze alarak büyük bir özveri ile ilaç hizmetini kesintisiz sürdüren eczacılar sorunlarına acil çözüm beklerken yeni bir yıkım ile karşı karşıya kalmışlardır.

 

Yürürlüğe giren yeni uygulamalar sadece eczacıları değil, ilaca ulaşmada her gün yeni engelleme ile karşılaşan vatandaşı da kaçınılmaz olarak olumsuz etkileyecektir.

 

İlaç alanında hem bizleri hem de vatandaşları çok yakından ilgilendiren bu uygulamalar birbiri ardına yürürlüğe girip, eczaneler denetlenmeye başlarken eczacıların ve vatandaşın hak ve çıkarlarını savunmakla yükümlü olan Türk Eczacıları Birliği Yönetiminin sorun yokmuş gibi davranarak sessiz kalması kabul edilebilir bir durum değildir.

 

İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu olarak 3 Mayıs 2013 tarihinde uygulamanın sakıncalarını bir yazı ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na, 2 Mayıs 2013 tarihinde de Türk Eczacıları Birliği’ne bildirerek Birliğimizi uyarmış ve göreve davet etmiştik.

 

Ancak aradan geçen 2 haftalık sürede tüm bu gelişmeler ışığında ülkemizdeki meslektaşlarımızı yakından ilgilendiren ve eczanelerden ilaç satışını kısıtlayan düzenlemeler hakkında Birliğimizin görüşünün ne olduğu hakkında herhangi açıklama yapılmamıştır.

 

Türk Eczacıları Birliği Yöneticilerine soruyoruz!

 

Alınan bu kararlarla binlerce eczanenin kepenklerinin bir daha açılmamak üzere kapanacak olması sizi hiç mi rahatsız etmiyor?

 

Bakkallarda, marketlerde, benzin istasyonlarında kontrolsüzce satılan bu ilaçların, eczacının danışmanlığında verilmesi halk sağlığını tehlikeye mi atıyor?

 

Bizler bu büyük haksızlık karşısında çözüm için her kapıyı çalarken, siz değerli yöneticiler koltuklarınızda nasıl rahat oturabiliyorsunuz?

 

Daha düne kadar “eczacı meslek hakkı almaya henüz hazır değil” diyen sizler, bugün de eczacıyı elden satış yapmaya yeterli bulmadığınız için mi susuyorsunuz?

 

Yoksa Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun yaptığı son düzenlemeler sizlerce de onaylandığı için mi tepkisiz kalıyorsunuz?

 

Unutmayın ki sizleri seçenler meslektaşlarınızın yok olmasını seyretmeniz için değil, onların sorunlarına çare bulmanız için o görevlere getirdiler. Eğer gücünüz varsa eczacının daha fazla mağdur edilmesine izin vermeyin, yoksa oturduğunuz o koltukları artık daha fazla işgal etmeyin.

 

Yıllardır uyguladığınız yanlış politikaların eczaneleri bugün getirdiği yer ortadadır. Eczacıyı mağdur eden her uygulamaya sessiz kalarak mesleğimizi tarihinin en büyük ekonomik krizinin içine soktunuz.

 

Artık bugün bir karar verin!

 

Ya sessizliğinizi bozun, bu haksız ve gerekçeleri anlamsız uygulamalara karşı mücadele başlatarak eczanelerimize ve meslektaşlarınıza sahip çıkın, sorumluğunuzu yerine getirin.

 

Ya da onurlu bir davranış gösterip istifa edin.

 

Bu meslek sahipsiz değildir!

 

Saygılarımızla.

İstanbul Eczacı Odası
Yönetim Kurulu

Sayın TEB yöneticileri, Neden Susuyorsunuz?. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu art arda yayımladığı 18 Mart 2013 tarih ve 29597 sayılı yazı ve 28.03.2013 tarih ve 2013/5 sayılı genelge ile eczanelerde elden ilaç satışını neredeyse durduracak kararlara imza attı. Bilindiği gibi Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Mart ayında İl Sağlık Müdürlüklerine gönderdiği bir yazı ile eczanelerden reçetesiz ilaç satışını yasaklayarak, yapılacak denetimlerde tespiti halinde yasal işlem yapılmasını istemiştir. 60 yıldır işletilmeyen 6197 sayılı kanunun 24. maddesi her nedense bugün hatırlanmış ve vatandaşların bu ilaçları “bilinçsizce kullanarak sağlıklarını tehlikeye atacağı” gerekçe gösterilerek eczanelerden ilaç satışı imkânsız hale getirilmiştir. İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından alınan bu karar ekonomik kriz nedeniyle yaşama savaşı veren binlerce eczanenin önümüzdeki süreçte hızla iflas etmelerine davetiye çıkarmıştır. Yedi yılı aşkın süredir her türlü kaybı göze alarak büyük bir özveri ile ilaç hizmetini kesintisiz sürdüren eczacılar sorunlarına acil çözüm beklerken yeni bir yıkım ile karşı karşıya kalmışlardır. Yürürlüğe giren yeni uygulamalar sadece eczacıları değil, ilaca ulaşmada her gün yeni engelleme ile karşılaşan vatandaşı da kaçınılmaz olarak olumsuz etkileyecektir. İlaç alanında hem bizleri hem de vatandaşları çok yakından ilgilendiren bu uygulamalar birbiri ardına yürürlüğe girip, eczaneler denetlenmeye başlarken eczacıların ve vatandaşın hak ve çıkarlarını savunmakla yükümlü olan Türk Eczacıları Birliği Yönetiminin sorun yokmuş gibi davranarak sessiz kalması kabul edilebilir bir durum değildir. İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu olarak 3 Mayıs 2013 tarihinde uygulamanın sakıncalarını bir yazı ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na, 2 Mayıs 2013 tarihinde de Türk Eczacıları Birliği’ne bildirerek Birliğimizi uyarmış ve göreve davet etmiştik. Ancak aradan geçen 2 haftalık sürede tüm bu gelişmeler ışığında ülkemizdeki meslektaşlarımızı yakından ilgilendiren ve eczanelerden ilaç satışını kısıtlayan düzenlemeler hakkında Birliğimizin görüşünün ne olduğu hakkında herhangi açıklama yapılmamıştır. Türk Eczacıları Birliği Yöneticilerine soruyoruz! Alınan bu kararlarla binlerce eczanenin kepenklerinin bir daha açılmamak üzere kapanacak olması sizi hiç mi rahatsız etmiyor? Bakkallarda, marketlerde, benzin istasyonlarında kontrolsüzce satılan bu ilaçların, eczacının danışmanlığında verilmesi halk sağlığını tehlikeye mi atıyor? Bizler bu büyük haksızlık karşısında çözüm için her kapıyı çalarken, siz değerli yöneticiler koltuklarınızda nasıl rahat oturabiliyorsunuz? Daha düne kadar “eczacı meslek hakkı almaya henüz hazır değil” diyen sizler, bugün de eczacıyı elden satış yapmaya yeterli bulmadığınız için mi susuyorsunuz? Yoksa Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun yaptığı son düzenlemeler sizlerce de onaylandığı için mi tepkisiz kalıyorsunuz? Unutmayın ki sizleri seçenler meslektaşlarınızın yok olmasını seyretmeniz için değil, onların sorunlarına çare bulmanız için o görevlere getirdiler. Eğer gücünüz varsa eczacının daha fazla mağdur edilmesine izin vermeyin, yoksa oturduğunuz o koltukları artık daha fazla işgal etmeyin. Yıllardır uyguladığınız yanlış politikaların eczaneleri bugün getirdiği yer ortadadır. Eczacıyı mağdur eden her uygulamaya sessiz kalarak mesleğimizi tarihinin en büyük ekonomik krizinin içine soktunuz. Artık bugün bir karar verin! Ya sessizliğinizi bozun, bu haksız ve gerekçeleri anlamsız uygulamalara karşı mücadele başlatarak eczanelerimize ve meslektaşlarınıza sahip çıkın, sorumluğunuzu yerine getirin. Ya da onurlu bir davranış gösterip istifa edin. Bu meslek sahipsiz değildir! Saygılarımızla. İstanbul Eczacı OdasıYönetim Kurulu