Çerez Ayarları

Web sitemizdeki içeriklerden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için 6698 Sayılı Kişisel Verilerin korunması Kanunu'na (KVKK) ve Avrupa Birliği Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR) uygun olarak çerezleri kullanıyoruz. Sitenin düzgün çalışması için gerekli zorunlu çerezlerin kullanılmasını istemiyorsanız ziyaretinizi sonlandırmalısınız. Diğer çerezler yönünden ise lütfen tercihlerinizi belirleyiniz.

Analitik Çerezler

Kişisel Veri Saklama ve İmha Politikası


Bu işlem birkaç saniye sürebilir lütfen bekleyiniz.

2013 Yılı SGK Sözleşmeleri Hakkında

İstanbul'da İlaç Hizmetinin Durması Söz Konusu Değildir!

 

6 aylık bir gecikmenin ardından 2013/1 Ek Protokolü Türk Eczacıları Birliği ve Sosyal Güvenlik Kurumu arasında bu aybaşında varılan mutabakat sonucu imzalanmış ve 2013 yılı SGK Sözleşmeleri bastırılarak Eczacı Odalarına dağıtılmıştır. 53 Eczacı Odamıza gönderilen Sözleşme yazılı ve sözlü taleplerimize rağmen bu güne kadar Odamıza gönderilmemiştir.

 

Tüm meslektaşlarımızın yakından takip ettiği geçtiğimiz bir aylık süreçte Türk Eczacıları Birliği İstanbul Eczacı Odasının seçimlerine müdahale ederek delege sayımızı azaltmak ve seçimlerimizi mümkün olan en uzak tarihe erteletebilmek için yasa dışı her yolu denemiştir. Ancak TEB Yönetimin bu çabaları yeterli olmamış, yapılan tüm itirazlar Seçim Kurulu tarafından reddedilmiştir. Yasadışı engellemelere rağmen Oda seçimlerimiz iki haftalık bir gecikmeyle 5-6 Ekim 2013 tarihlerinde yapılmış ve İstanbul Eczacı Odası tek bir fire vermeden TEB Seçimli Olağan Kongresinde iki yıl öncesinde olduğu gibi yine 22 delege ile temsil edilme hakkını kazanmıştır.

 

Türk Eczacıları Birliği bugün Oda seçimlerimize müdahale sürecinde yaşadığı başarısızlığı, İstanbul Eczacı Odasını sözleşme sürecinde cezalandırarak telafi etme peşindedir. Amaç İstanbul Eczacı Odasını sözleşmesiz bırakarak meslektaşlarının gözünde değersizleştirmektir. TEB Yönetimi tıpkı Oda seçimlerimiz sürecinde yaptığı gibi sözleşme yenileme döneminin son gününe kadar İstanbul Eczacı Odasına mesnetsiz gerekçeler öne sürerek 2013 Yılı SGK Sözleşmelerini göndermeyerek bizleri üyelerimizin gözünde küçük düşürerek kaybettiği itibarı yeniden kazanma peşindedir.

 

Türk Eczacıları Birliği acaba oynadığı bu oyunun ne kadar tehlikeli sonuçlar doğuracağının farkında mıdır?

 

Türk Eczacıları Birliği’nde eczaneleri sözleşmesiz, hastayı ilaçsız bırakmanın “kendi ayağına kurşun sıkmak”la aynı anlama geldiğini algılayacak tek bir yönetici bile yok mudur?

 

Türk Eczacıları Birliği’ni eczacı meslek örgütüne telafisi mümkün olmayan çok büyük zararlar verecek düzenlemelerin önünü açabilecek böylesine tehlikeli bir kararı neden almıştır?

 

Türk Eczacıları Birliği dün akşam Birlik internet sayfasında yayımladığı yazısında belirttiği gibi İstanbul Eczacı Odası üyelerinden topladığı aidat ve yardımlaşma sandığı paralarını kendilerine ödemediğimiz ve dolayısıyla çok yüksek miktarda borçlu olduğumuz için böyle bir tasarrufta bulunmuşsa, ileri sürdüğü gerekçe hem doğru değildir hem de sözleşmenin tarafı olan meslektaşlarımızı ve hastaları cezalandırma nedeni olamaz.

 

Türk Eczacıları Birliği ve İstanbul Eczacı Odasının muhasebe birimleri ile Odamızın ve Birliğin saymanları geçmişten bu yana yıl bazında alacakları ve borçları için karşılıklı olarak mahsuplaşırlar. Bu mahsuplaşma sonunda çıkan fark borçlu olan kurum tarafından çekle kapatılarak hesaplar denk hale getirilir.

 

İstanbul Eczacı Odası ile Türk Eczacıları Birliği saymanlık birimleri en son geçtiğimiz Nisan ayında karşılıklı mutabakata vararak tüm alacak ve borçları kapatmış ve karşılıklı mahsuplaşmışlardır. Oda saymanımız, 2013 Yılı SGK Sözleşmeleri dağıtılmaya başlanmadan önce de Türk Eczacıları Birliği ile karşılıklı mahsuplaşma talebinde bulunmuş, ancak bu talebimize olumlu cevap gelmemiştir.

 

İstanbul Eczacı Odası topladığı aidatları düzenli olarak Türk Eczacıları Birliği’ne aktaran bir odadır. Türk Eczacıları Birliği’nden Odamız tarafından ihtiyaç olduğunda talep edilen kısa vadeli krediler de bu güne aksatılmadan ödenmiştir.

 

Kaldı ki İstanbul Eczacı Odası borçlarını zamanında ödemeyerek Türk Eczacıları Birliği’ne karşı olan vecibeleri yerine getirmiyorsa TEB Merkez Heyeti’nin yapması gereken sözleşme göndermeyerek hiçbir suçu olmayan üyelerimizi ve hastaları cezalandırmak değil, İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu ile ilgili yasal işlem başlatmak olmalıdır!

 

Ancak bugün gelinen nokta göstermektedir ki; Türk Eczacıları Birliği’nin amacı “üzüm yemek değil bağcıyı dövmek”tir.

 

İstanbul Eczacı Odası sözleşmelerin tarafımıza gönderilmesi hususunda Türk Eczacıları Birliği nezdinde yaptığımız tüm girişimler sonuçsuz kalınca soruna ivedi ve kalıcı bir çözüm bulmak için SGK İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürü Sayın Murat Göktaş’tan randevu talep ederek kendileri ile görüştük.

 

Yapılan görüşmede İl Müdürümüz İstanbul’a henüz sözleşme gönderilmediğinden kendilerinin de haberleri olduğunu, sözleşmelerin biran önce gönderilmesi için İstanbul’a gelecek Sayın SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü ile konuyu görüşeceğini, Türk Eczacıları Birliği’ni aratarak sözleşmelerin gönderilmesini talep edeceklerini bizlerle paylaştı. Hiçbir nedenin vatandaşı ilaçsız, Kurumla anlaşmalı meslektaşlarımızı sözleşmesiz bırakmasının mümkün olamayacağının altını ısrarla çizen Sayın İl Müdürümüz, İstanbul’un herkes için çok önem verilen bir İl olduğunu İstanbul’u ilaçsız bırakmanın bedelinin çok ağır olacağını belirterek sözleşme teslim sürecinin gerekirse uzatılabileceğini bizlerle paylaştı. Türk Eczacıları Birliği’nin en kısa sürede sözleşmeleri İstanbul’a ulaştıracağına inandığını dile getiren Sayın Göktaş bu gerçekleşmediği taktirde farklı çözüm seçeneklerini devreye sokabileceklerini belirterek eczanelerin ilaç hizmetini hiçbir sorun yaşamdan sürdüreceklerini söyledi. Sayın İl Müdürümüz Meslek Örgütlerinin her zaman çözümün bir parçası olacaklarını dile getirerek, sorunları birlikte çözmenin önemine vurgu yaptı.

 

SGK İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürü ile yaptığımız görüşme Türk Eczacıları Birliği bu anlamsız ve haksız dayatmadan vazgeçmediği takdirde de meslektaşlarımızın hiçbir sorun yaşamadan ilaç hizmetini sürdüreceklerini açıkça ortaya koymuştur.

 

Sosyal Güvenlik Kurumu, İstanbul Eczacı Odası ve siz değerli meslektaşlarımızın ortak hassasiyeti önümüzdeki süreçte hasta mağduriyeti yaşanmamasıdır. Hastanın ilaca ulaşmasını engelleyecek her sorun karşısında hizmet sunucular olarak her türlü tedbiri almak öncelikli görevimiz olmak zorundadır.

 

Bu nedenle İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu olarak son bir kez daha Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ni sağduyulu davranmaya ve 2013 Yılı SGK Sözleşmelerini ivedilikle Odamıza göndermeye davet ediyoruz. Aksi takdirde yaşanabilecek tüm olumsuzlukların sorumlusu Türk Eczacıları Birliği Yönetimi olacaktır.

İstanbul Eczacı Odası
Yönetim Kurulu

2013 Yılı SGK Sözleşmeleri Hakkında. İstanbul'da İlaç Hizmetinin Durması Söz Konusu Değildir! 6 aylık bir gecikmenin ardından 2013/1 Ek Protokolü Türk Eczacıları Birliği ve Sosyal Güvenlik Kurumu arasında bu aybaşında varılan mutabakat sonucu imzalanmış ve 2013 yılı SGK Sözleşmeleri bastırılarak Eczacı Odalarına dağıtılmıştır. 53 Eczacı Odamıza gönderilen Sözleşme yazılı ve sözlü taleplerimize rağmen bu güne kadar Odamıza gönderilmemiştir. Tüm meslektaşlarımızın yakından takip ettiği geçtiğimiz bir aylık süreçte Türk Eczacıları Birliği İstanbul Eczacı Odasının seçimlerine müdahale ederek delege sayımızı azaltmak ve seçimlerimizi mümkün olan en uzak tarihe erteletebilmek için yasa dışı her yolu denemiştir. Ancak TEB Yönetimin bu çabaları yeterli olmamış, yapılan tüm itirazlar Seçim Kurulu tarafından reddedilmiştir. Yasadışı engellemelere rağmen Oda seçimlerimiz iki haftalık bir gecikmeyle 5-6 Ekim 2013 tarihlerinde yapılmış ve İstanbul Eczacı Odası tek bir fire vermeden TEB Seçimli Olağan Kongresinde iki yıl öncesinde olduğu gibi yine 22 delege ile temsil edilme hakkını kazanmıştır. Türk Eczacıları Birliği bugün Oda seçimlerimize müdahale sürecinde yaşadığı başarısızlığı, İstanbul Eczacı Odasını sözleşme sürecinde cezalandırarak telafi etme peşindedir. Amaç İstanbul Eczacı Odasını sözleşmesiz bırakarak meslektaşlarının gözünde değersizleştirmektir. TEB Yönetimi tıpkı Oda seçimlerimiz sürecinde yaptığı gibi sözleşme yenileme döneminin son gününe kadar İstanbul Eczacı Odasına mesnetsiz gerekçeler öne sürerek 2013 Yılı SGK Sözleşmelerini göndermeyerek bizleri üyelerimizin gözünde küçük düşürerek kaybettiği itibarı yeniden kazanma peşindedir. Türk Eczacıları Birliği acaba oynadığı bu oyunun ne kadar tehlikeli sonuçlar doğuracağının farkında mıdır? Türk Eczacıları Birliği’nde eczaneleri sözleşmesiz, hastayı ilaçsız bırakmanın “kendi ayağına kurşun sıkmak”la aynı anlama geldiğini algılayacak tek bir yönetici bile yok mudur? Türk Eczacıları Birliği’ni eczacı meslek örgütüne telafisi mümkün olmayan çok büyük zararlar verecek düzenlemelerin önünü açabilecek böylesine tehlikeli bir kararı neden almıştır? Türk Eczacıları Birliği dün akşam Birlik internet sayfasında yayımladığı yazısında belirttiği gibi İstanbul Eczacı Odası üyelerinden topladığı aidat ve yardımlaşma sandığı paralarını kendilerine ödemediğimiz ve dolayısıyla çok yüksek miktarda borçlu olduğumuz için böyle bir tasarrufta bulunmuşsa, ileri sürdüğü gerekçe hem doğru değildir hem de sözleşmenin tarafı olan meslektaşlarımızı ve hastaları cezalandırma nedeni olamaz. Türk Eczacıları Birliği ve İstanbul Eczacı Odasının muhasebe birimleri ile Odamızın ve Birliğin saymanları geçmişten bu yana yıl bazında alacakları ve borçları için karşılıklı olarak mahsuplaşırlar. Bu mahsuplaşma sonunda çıkan fark borçlu olan kurum tarafından çekle kapatılarak hesaplar denk hale getirilir. İstanbul Eczacı Odası ile Türk Eczacıları Birliği saymanlık birimleri en son geçtiğimiz Nisan ayında karşılıklı mutabakata vararak tüm alacak ve borçları kapatmış ve karşılıklı mahsuplaşmışlardır. Oda saymanımız, 2013 Yılı SGK Sözleşmeleri dağıtılmaya başlanmadan önce de Türk Eczacıları Birliği ile karşılıklı mahsuplaşma talebinde bulunmuş, ancak bu talebimize olumlu cevap gelmemiştir. İstanbul Eczacı Odası topladığı aidatları düzenli olarak Türk Eczacıları Birliği’ne aktaran bir odadır. Türk Eczacıları Birliği’nden Odamız tarafından ihtiyaç olduğunda talep edilen kısa vadeli krediler de bu güne aksatılmadan ödenmiştir. Kaldı ki İstanbul Eczacı Odası borçlarını zamanında ödemeyerek Türk Eczacıları Birliği’ne karşı olan vecibeleri yerine getirmiyorsa TEB Merkez Heyeti’nin yapması gereken sözleşme göndermeyerek hiçbir suçu olmayan üyelerimizi ve hastaları cezalandırmak değil, İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu ile ilgili yasal işlem başlatmak olmalıdır! Ancak bugün gelinen nokta göstermektedir ki; Türk Eczacıları Birliği’nin amacı “üzüm yemek değil bağcıyı dövmek”tir. İstanbul Eczacı Odası sözleşmelerin tarafımıza gönderilmesi hususunda Türk Eczacıları Birliği nezdinde yaptığımız tüm girişimler sonuçsuz kalınca soruna ivedi ve kalıcı bir çözüm bulmak için SGK İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürü Sayın Murat Göktaş’tan randevu talep ederek kendileri ile görüştük. Yapılan görüşmede İl Müdürümüz İstanbul’a henüz sözleşme gönderilmediğinden kendilerinin de haberleri olduğunu, sözleşmelerin biran önce gönderilmesi için İstanbul’a gelecek Sayın SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü ile konuyu görüşeceğini, Türk Eczacıları Birliği’ni aratarak sözleşmelerin gönderilmesini talep edeceklerini bizlerle paylaştı. Hiçbir nedenin vatandaşı ilaçsız, Kurumla anlaşmalı meslektaşlarımızı sözleşmesiz bırakmasının mümkün olamayacağının altını ısrarla çizen Sayın İl Müdürümüz, İstanbul’un herkes için çok önem verilen bir İl olduğunu İstanbul’u ilaçsız bırakmanın bedelinin çok ağır olacağını belirterek sözleşme teslim sürecinin gerekirse uzatılabileceğini bizlerle paylaştı. Türk Eczacıları Birliği’nin en kısa sürede sözleşmeleri İstanbul’a ulaştıracağına inandığını dile getiren Sayın Göktaş bu gerçekleşmediği taktirde farklı çözüm seçeneklerini devreye sokabileceklerini belirterek eczanelerin ilaç hizmetini hiçbir sorun yaşamdan sürdüreceklerini söyledi. Sayın İl Müdürümüz Meslek Örgütlerinin her zaman çözümün bir parçası olacaklarını dile getirerek, sorunları birlikte çözmenin önemine vurgu yaptı. SGK İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürü ile yaptığımız görüşme Türk Eczacıları Birliği bu anlamsız ve haksız dayatmadan vazgeçmediği takdirde de meslektaşlarımızın hiçbir sorun yaşamadan ilaç hizmetini sürdüreceklerini açıkça ortaya koymuştur. Sosyal Güvenlik Kurumu, İstanbul Eczacı Odası ve siz değerli meslektaşlarımızın ortak hassasiyeti önümüzdeki süreçte hasta mağduriyeti yaşanmamasıdır. Hastanın ilaca ulaşmasını engelleyecek her sorun karşısında hizmet sunucular olarak her türlü tedbiri almak öncelikli görevimiz olmak zorundadır. Bu nedenle İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu olarak son bir kez daha Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ni sağduyulu davranmaya ve 2013 Yılı SGK Sözleşmelerini ivedilikle Odamıza göndermeye davet ediyoruz. Aksi takdirde yaşanabilecek tüm olumsuzlukların sorumlusu Türk Eczacıları Birliği Yönetimi olacaktır. İstanbul Eczacı OdasıYönetim Kurulu