Çerez Ayarları

Web sitemizdeki içeriklerden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için 6698 Sayılı Kişisel Verilerin korunması Kanunu'na (KVKK) ve Avrupa Birliği Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR) uygun olarak çerezleri kullanıyoruz. Sitenin düzgün çalışması için gerekli zorunlu çerezlerin kullanılmasını istemiyorsanız ziyaretinizi sonlandırmalısınız. Diğer çerezler yönünden ise lütfen tercihlerinizi belirleyiniz.

Analitik Çerezler

Kişisel Veri Saklama ve İmha Politikası


Bu işlem birkaç saniye sürebilir lütfen bekleyiniz.

Piyasada Bulunmayan İlaçlar Hakkında Basın Toplantısı Yaptık

Yönetim Kurulumuz bugün saat 12.00’de Oda Merkezimizde piyasada bulunmayan ilaçlarla ilgili bir basın toplantısı yaptı. Oda Başkanımız Ecz. Semih Güngör, Genel Sekreterimiz Ecz. Levent Alemdar, Yönetim Kurulu üyelerimiz Ecz. Bilge Üstüner ve Ecz. Mehtap Palacı’nın katıldığı basın toplantısında açıklamayı Ecz. Güngör yaptı. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Ecz. Semih Güngör’ün okuduğu açıklamayı aşağıda meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.

 

 

 

10 Ocak 2014

 

BASINA ve KAMUOYUNA

 

İlaç yokluğunu ortadan kaldıracak önlemler hızla alınmalıdır!

 

Türkiye’de bulunamayan ve sayıları hızla artan ilaçlar arasına grip tedavisinde kullanılan ilaçlar da girdi. Özellikle H3N2 virüsüne bağlı olarak yayılan ve birçok vatandaşımızı etkileyen grip salgını, bu hastalıkta kullanılan ve piyasada bulunmayan ilaçları da gündeme getirmiştir.

 

Bugün ülkemizde bulunamayan ilaç sayısı sürekli değişmekle birlikte günden güne de artış göstermektedir. İlaç yokluğu, biz eczacılara ilaç hizmeti sunmada, hastalara ise ilaca ulaşmada büyük sorun yaşatmaktadır. Bu sorunun temelinde hükümetin ilaç fiyat politikaları yatmaktadır.

 

Sağlık harcamalarının artması karşısında tasarruf tedbirleri gündeme geldiğinde, öncelikli olarak ilaç fiyatlarının hızla artışını durduracak önlemler alınmış, yayımlanan İlaç Fiyat Kararnamesi ile ilaç fiyatlarının Avro (€) üzerinden 5 Avrupa ülkesinden en ucuzunun referans alınarak belirlenmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca ilaç firmalarından özel iskontolar talep edilerek de fiyatın dolaylı olarak aşağıya çekilmesi sağlanmıştır. Alınan bu tedbirlerle ilaç fiyatlarında son 10 yılda %80’i bulan düşüşler yaşanmıştır.

 

İstanbul Eczacı Odası Türkiye’de özellikle ilaç fiyatlarında yaşanan artışları her ortamda eleştiren ve ilaç tekellerinin ilaç fiyatlarını serbest bırakan ilaç fiyat kararnamesinin ardından akıl almaz kârlılıklar elde ettiğini kamuoyu ile paylaşan bir anlayışın sahibi olmuştur. Ancak bugün gelinen noktada sağlık alanının tümüne yayılması gereken tasarruf tedbirlerinin sadece ilaç fiyat düşüşleri aracılığıyla uygulanması, ilaçta bugün yaşanan kaosun temel nedeni olmuştur.

 

Son olarak 2011 yılı sonunda uygulanan fiyat düşüşleri ve ilaç firmalarının kamuya yaptığı iskontolardaki artış nedeniyle ilaç sanayisinin temsilcileri olan sendika ve dernekler yaptıkları açıklamalarla bu uygulamaları kabul edemeyeceklerini, bu taleplerin devam etmesi karşısında özellikle ithal ilaçların Türkiye’de bulunamayacağını, yeni jenerasyon ilaçların Türkiye’ye getirilemeyeceğini ve ilacın etkinliğinin tartışılabilir duruma geleceğini dile getirdiler. Bu durum açıklamalarla da sınırlı kalmadı, o dönem hayata geçirilen uygulamalara karşı yasal girişimlerde de bulundular. Görüldüğü üzere o gün söylenenler ne yazık ki bugün bir bir hayata geçmektedir. Sadece ithal ilaçlarda değil Türkiye’de üretilen ilaçlarda da giderek artan yokluk, hastalarımız açısından büyük bir risk oluşturmuştur. Son dönemde ülkemizde artık neredeyse hiçbir yeni jenerasyon ilaç piyasaya verilmemektedir. İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Yönetim Kurulu Başkanı ve sektörün önde gelen firmalarından Abdi İbrahim’in sahibi Sn. Nezih BARUT yaptığı son açıklamayla yaşanan fiyat düşüşleri nedeniyle ilacın etkinliğinin tartışılır duruma geldiğini dile getirmiştir.

 

Bugün grip ilaçlarının piyasada bulunmamasının en önemli nedeni uygulanan fiyat politikasıdır. Bu politika devam ettiği sürece piyasada bulunmayan ilaçlara her gün bir yenisi eklenecektir.

 

Sağlık Bakanlığı’nın Türk Eczacıları Birliği ile yaptığı protokol gereği, Türkiye’de ruhsatlı olmayan veya ruhsatlı olduğu halde piyasada bulunmayan ilaçlar yalnızca Birlik tarafından yurtdışından getirilmektedir. Son dönemde bulunmayan ilaçların sayısındaki aşırı artış ve yeni jenerasyon ilaçların ülkemizde ruhsat başvurularının yapılmamış oluşu Türk Eczacıları Birliği’nin bu hizmeti sağlıklı yerine getirmesini engelleyecek düzeye ulaşmıştır. Bugün Türk Eczacıları Birliği 30 bini aşkın hastaya hizmet vermektedir. Bu yoğun talep karşısında hastalar uzunca süre ilaç beklemek durumunda kalmaktadırlar. Sağlık Bakanlığı son yaptığı düzenleme ile yurtdışından ilaç getirme yetkisini Türk Eczacıları Birliği’nin yanı sıra özel şirketlere de vermeye hazırlanmaktadır. Bununla ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından da 2013 yılının Ağustos ayında Sağlık Uygulama Tebliği değiştirilmiş ve uygulamanın önü açılmıştır.

 

Ancak piyasada bulunmayan ilaçların hastalara ulaştırılmasının çözümü, bu ilaçların ne Türk Eczacıları Birliği ne de özel şirketler aracılığıyla yurtdışından getirilmesidir. Bu ilaçlar yasa gereği sadece eczanelerde, eczacılar aracılığıyla hastalara ulaştırılmalıdır. Türk Eczacıları Birliği bir meslek örgütü olup ilaç şirketi gibi hareket edemez, özel şirketler de yurtdışından ilaç getirerek eczanelere alternatif olamaz. Doğru olan, yetkili bakanlıklar tarafından Türkiye’de üretilen veya ithal edilen her türlü ilacın eczaneler aracılığıyla hastalara ulaşmasını bir an önce sağlamaktır.

 

Bugün halen yürürlükte olan İlaç Fiyat Kararnamesinin fiyatlandırma ile ilgili hükümlerinin uygulanması ilaçta yaşanan bu sorunu kısa sürede ortadan kaldırmaya yetecektir. Bugün Avro (€) kuru 3,00 TL’ye dayanmışken ülkemizde ilaç fiyatları halen daha 1,9595 TL üzerinden belirlenmektedir. Oysa Kararname gereği Avro’da (€) yaşanan ve %10’un üzerindeki artış ve düşüşlerde ilaç fiyatlarının yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Ülkemizde Avro (€) düşüşleri sırasında Kararname uygulanmakta ve fiyatlar aşağı çekilmekteyken, Avro (€) artışları olduğunda fiyatla ilgili hiçbir düzeltme yapılmamıştır. Bugüne gelindiğinde Avro (€) kurundaki artış neredeyse %50’ye ulaşmıştır. Bu da durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır.

 

İlaç fiyatlarında yaşanan düşüşler ve ilaç firmalarının yaptığı özel iskontoların eczaneler aracılığıyla devlete aktarılmasından doğan ekonomik kayıpların -yasal düzenlemelere karşın- telafi edilmemesi nedeniyle iflas noktasına gelen eczacılara yönelik bir düzenleme yapmak da zorunlu hale gelmiştir. Eczacının; ilaç fiyatından bağımsız, yasayla güvence altına alınmış bir “meslek hakkı”na şiddetle ihtiyacı vardır.

 

Hastanın ilaca kesintisiz ulaşmasını sağlamak için ilaç firmalarının, Sağlık Bakanlığı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yetkilileri biraraya gelerek halk sağlığını önceleyen, ilacı erişilebilir hale getiren bir yaklaşımla, ilaç fiyatlarında sürdürülebilir yeni bir düzenlemeyi hayata geçirmelidir. Bu gerçekleşinceye kadar da Avro (€) kuru güncellenerek ilaç fiyatlarında yaşanan karmaşa sona erdirilmelidir.

İstanbul Eczacı Odası
Yönetim Kurulu

 

Piyasada Bulunmayan İlaçlar Hakkında Basın Toplantısı Yaptık. Yönetim Kurulumuz bugün saat 12.00’de Oda Merkezimizde piyasada bulunmayan ilaçlarla ilgili bir basın toplantısı yaptı. Oda Başkanımız Ecz. Semih Güngör, Genel Sekreterimiz Ecz. Levent Alemdar, Yönetim Kurulu üyelerimiz Ecz. Bilge Üstüner ve Ecz. Mehtap Palacı’nın katıldığı basın toplantısında açıklamayı Ecz. Güngör yaptı. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Ecz. Semih Güngör’ün okuduğu açıklamayı aşağıda meslektaşlarımızın bilgisine sunarız. 10 Ocak 2014 BASINA ve KAMUOYUNA İlaç yokluğunu ortadan kaldıracak önlemler hızla alınmalıdır! Türkiye’de bulunamayan ve sayıları hızla artan ilaçlar arasına grip tedavisinde kullanılan ilaçlar da girdi. Özellikle H3N2 virüsüne bağlı olarak yayılan ve birçok vatandaşımızı etkileyen grip salgını, bu hastalıkta kullanılan ve piyasada bulunmayan ilaçları da gündeme getirmiştir. Bugün ülkemizde bulunamayan ilaç sayısı sürekli değişmekle birlikte günden güne de artış göstermektedir. İlaç yokluğu, biz eczacılara ilaç hizmeti sunmada, hastalara ise ilaca ulaşmada büyük sorun yaşatmaktadır. Bu sorunun temelinde hükümetin ilaç fiyat politikaları yatmaktadır. Sağlık harcamalarının artması karşısında tasarruf tedbirleri gündeme geldiğinde, öncelikli olarak ilaç fiyatlarının hızla artışını durduracak önlemler alınmış, yayımlanan İlaç Fiyat Kararnamesi ile ilaç fiyatlarının Avro (€) üzerinden 5 Avrupa ülkesinden en ucuzunun referans alınarak belirlenmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca ilaç firmalarından özel iskontolar talep edilerek de fiyatın dolaylı olarak aşağıya çekilmesi sağlanmıştır. Alınan bu tedbirlerle ilaç fiyatlarında son 10 yılda %80’i bulan düşüşler yaşanmıştır. İstanbul Eczacı Odası Türkiye’de özellikle ilaç fiyatlarında yaşanan artışları her ortamda eleştiren ve ilaç tekellerinin ilaç fiyatlarını serbest bırakan ilaç fiyat kararnamesinin ardından akıl almaz kârlılıklar elde ettiğini kamuoyu ile paylaşan bir anlayışın sahibi olmuştur. Ancak bugün gelinen noktada sağlık alanının tümüne yayılması gereken tasarruf tedbirlerinin sadece ilaç fiyat düşüşleri aracılığıyla uygulanması, ilaçta bugün yaşanan kaosun temel nedeni olmuştur. Son olarak 2011 yılı sonunda uygulanan fiyat düşüşleri ve ilaç firmalarının kamuya yaptığı iskontolardaki artış nedeniyle ilaç sanayisinin temsilcileri olan sendika ve dernekler yaptıkları açıklamalarla bu uygulamaları kabul edemeyeceklerini, bu taleplerin devam etmesi karşısında özellikle ithal ilaçların Türkiye’de bulunamayacağını, yeni jenerasyon ilaçların Türkiye’ye getirilemeyeceğini ve ilacın etkinliğinin tartışılabilir duruma geleceğini dile getirdiler. Bu durum açıklamalarla da sınırlı kalmadı, o dönem hayata geçirilen uygulamalara karşı yasal girişimlerde de bulundular. Görüldüğü üzere o gün söylenenler ne yazık ki bugün bir bir hayata geçmektedir. Sadece ithal ilaçlarda değil Türkiye’de üretilen ilaçlarda da giderek artan yokluk, hastalarımız açısından büyük bir risk oluşturmuştur. Son dönemde ülkemizde artık neredeyse hiçbir yeni jenerasyon ilaç piyasaya verilmemektedir. İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Yönetim Kurulu Başkanı ve sektörün önde gelen firmalarından Abdi İbrahim’in sahibi Sn. Nezih BARUT yaptığı son açıklamayla yaşanan fiyat düşüşleri nedeniyle ilacın etkinliğinin tartışılır duruma geldiğini dile getirmiştir. Bugün grip ilaçlarının piyasada bulunmamasının en önemli nedeni uygulanan fiyat politikasıdır. Bu politika devam ettiği sürece piyasada bulunmayan ilaçlara her gün bir yenisi eklenecektir. Sağlık Bakanlığı’nın Türk Eczacıları Birliği ile yaptığı protokol gereği, Türkiye’de ruhsatlı olmayan veya ruhsatlı olduğu halde piyasada bulunmayan ilaçlar yalnızca Birlik tarafından yurtdışından getirilmektedir. Son dönemde bulunmayan ilaçların sayısındaki aşırı artış ve yeni jenerasyon ilaçların ülkemizde ruhsat başvurularının yapılmamış oluşu Türk Eczacıları Birliği’nin bu hizmeti sağlıklı yerine getirmesini engelleyecek düzeye ulaşmıştır. Bugün Türk Eczacıları Birliği 30 bini aşkın hastaya hizmet vermektedir. Bu yoğun talep karşısında hastalar uzunca süre ilaç beklemek durumunda kalmaktadırlar. Sağlık Bakanlığı son yaptığı düzenleme ile yurtdışından ilaç getirme yetkisini Türk Eczacıları Birliği’nin yanı sıra özel şirketlere de vermeye hazırlanmaktadır. Bununla ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından da 2013 yılının Ağustos ayında Sağlık Uygulama Tebliği değiştirilmiş ve uygulamanın önü açılmıştır. Ancak piyasada bulunmayan ilaçların hastalara ulaştırılmasının çözümü, bu ilaçların ne Türk Eczacıları Birliği ne de özel şirketler aracılığıyla yurtdışından getirilmesidir. Bu ilaçlar yasa gereği sadece eczanelerde, eczacılar aracılığıyla hastalara ulaştırılmalıdır. Türk Eczacıları Birliği bir meslek örgütü olup ilaç şirketi gibi hareket edemez, özel şirketler de yurtdışından ilaç getirerek eczanelere alternatif olamaz. Doğru olan, yetkili bakanlıklar tarafından Türkiye’de üretilen veya ithal edilen her türlü ilacın eczaneler aracılığıyla hastalara ulaşmasını bir an önce sağlamaktır. Bugün halen yürürlükte olan İlaç Fiyat Kararnamesinin fiyatlandırma ile ilgili hükümlerinin uygulanması ilaçta yaşanan bu sorunu kısa sürede ortadan kaldırmaya yetecektir. Bugün Avro (€) kuru 3,00 TL’ye dayanmışken ülkemizde ilaç fiyatları halen daha 1,9595 TL üzerinden belirlenmektedir. Oysa Kararname gereği Avro’da (€) yaşanan ve %10’un üzerindeki artış ve düşüşlerde ilaç fiyatlarının yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Ülkemizde Avro (€) düşüşleri sırasında Kararname uygulanmakta ve fiyatlar aşağı çekilmekteyken, Avro (€) artışları olduğunda fiyatla ilgili hiçbir düzeltme yapılmamıştır. Bugüne gelindiğinde Avro (€) kurundaki artış neredeyse %50’ye ulaşmıştır. Bu da durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. İlaç fiyatlarında yaşanan düşüşler ve ilaç firmalarının yaptığı özel iskontoların eczaneler aracılığıyla devlete aktarılmasından doğan ekonomik kayıpların -yasal düzenlemelere karşın- telafi edilmemesi nedeniyle iflas noktasına gelen eczacılara yönelik bir düzenleme yapmak da zorunlu hale gelmiştir. Eczacının; ilaç fiyatından bağımsız, yasayla güvence altına alınmış bir “meslek hakkı”na şiddetle ihtiyacı vardır. Hastanın ilaca kesintisiz ulaşmasını sağlamak için ilaç firmalarının, Sağlık Bakanlığı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yetkilileri biraraya gelerek halk sağlığını önceleyen, ilacı erişilebilir hale getiren bir yaklaşımla, ilaç fiyatlarında sürdürülebilir yeni bir düzenlemeyi hayata geçirmelidir. Bu gerçekleşinceye kadar da Avro (€) kuru güncellenerek ilaç fiyatlarında yaşanan karmaşa sona erdirilmelidir. İstanbul Eczacı OdasıYönetim Kurulu